İngiltere'deki Goldsmith Üniversitesi bünyesinde görev yapan Forensic Architecture, açık kaynaklar, İsrail ordusunun paylaşımları, dijital modelleme ve görgü tanıklarının ifadelerine dayandırarak kapsamlı bir rapor hazırladı.
Paylaşılan raporda, İsrail'in Gazze'deki "tahliye emirleri" ve "güvenli bölgeler" gibi insani tedbirleri kötüye kullandığı belirtilerek, "İsrail ordusu, 7 Ekim 2023'ten bu yana, askeri operasyonlarını desteklemek ve Filistinlilerin kitlesel olarak yerinden edilmesini kolaylaştırmak için 'tahliye emirleri', 'güvenli yollar' ve 'güvenli bölgeler' gibi insani tedbirleri silah haline getiriyor." ifadeleri kullanıldı.
Tel Aviv yönetimine bağlı ordunun bu eylemlerinin, Filistinlilerin geniş çaplı şekilde yerlerinden edilmesine yol açtığı ve bu durumun da savaş suçu anlamına gelebileceği bildirildi.
İsrail'in Gazze'de yürüttüğü kampanyanın "soykırıma yönelik askeri kampanya" şeklinde adlandırıldığı bu raporda, İsrail'in tahliye emirlerinin ve sözde güvenli bölgelerin sivilleri korumaya yönelik insani önlemler olarak hizmet etmekten ziyade, Gazze'deki Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini, ölümleri ve soykırım eylemlerini kolaylaştırdığı kaydedildi.
Forensic Architecture, Gazze'yi işgal eden İsrail güçlerinin "güvenli" olarak adlandırdığı bölgelere taşınan Filistinlileri de doğrudan bombaladığını gösteren verileri duyurdu.
İsrail'in Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açılan soykırım davasında, "büyük sivil can kayıplarının önlenmesi için insani önlemler uyguladığına" dair savunmasına işaret edilen raporda, araştırmaların ise İsrail'in bu "önlemlerinin" soykırım kampanyasını desteklediğini ve sivilleri yaşanamaz alanlara zorla göndererek saldırılara maruz bıraktığını ortaya çıkardığı aktarıldı.
Raporda, güvenli alanların, hastanelerin, sivil altyapıların, okulların ve sığınakların doğrudan hedef alınmasının da soykırım ve savaş suçu eylemleri olabileceği vurgulandı.