Dünya Gazetesi’nden Birol BOZKURT’un haberine göre, Adana’da gerçekleştirilen toplantıda ekonomi sunumu yapan eski Hazine Müsteşarı ve Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, ekonomiye dair önemli tespitlerde bulundu.
“DOLAR KURU 25’LERE KADAR GERİLEYEBİLİR”
Beklenen kur artışının yaşanma ihtimalinin oldukça zayıf olduğunu söyleyen Eğilmez, "Enflasyon şu anda yüzde 70 olan seviyelerden yüzde 45’lere gerileyecekse kur buradan yukarı gitmeyecektir. Eğer Merkez Bankası, faizi biraz daha artırırsa dolar kuru 25’lere kadar gerileyebilir, buna hazır olmamızda fayda var. Kurun yukarı gitmesini hükümet zaten istemez. Kur yukarı gidince GSYH’miz (Gayri Safi Yıllık Hasıla) düşüyor. Bu da Türkiye’yi uluslararası sıralamalarda 17.’likten 21.’liğe geriletiyor. Göstergelere baktığımız zaman kur çok artacak gibi görünmüyor. Zaten son aylarda ve haftalarda gerilemeye başladı” ifadelerini kullandı.
“ENFLASYONDA 12-13 PUANLIK ANİ BİR DÜŞÜŞ OLACAK”
Enflasyonda baz etkisi ile düşüş olacağına dikkat çeken Eğilmez, şunları söyledi; “Önümüzdeki temmuz, ağustos ve eylül aylarında yıllık enflasyon 22 puan çıkacak, yerine 10 puan gelecek, enflasyonda 12-13 puan ani bir düşüş olacak biz buna baz etkisi diyoruz. Yabancılar da bunu görüyor, bunu gördükleri için CDS düşüyor, rating notu artıyor. Faiz yüksek, getirisi de yüksekse gelir yabancı. Yeter ki parasını kurtaracağına emin olsun ki şu anda biraz öyleler.”
GELİR ADALETSİZLİĞİ: 17 MİLYON KİŞİ BİR YILDA ÜRETİLEN MİLLİ GELİRİN YARISINI ALIYOR
Türkiye ekonomisinin benzer ülkelerle kıyaslamasını yapan Mahfi Eğilmez, Rusya, Hindistan, Endonezya ve Arjantin’in ekonomik göstergelerini karşılaştırdı. Bu grubun en orijinal ülkesinin Türkiye, olduğunu söyleyen Eğilmez, “Sadece bu grubun değil dünyanın en orijinal ülkesi Türkiye. Dünyada 3 çeşit ülke var. Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkeler ve Arjantin ile Türkiye. Ülkede gelir dağılımı ciddi şekilde bozuldu. Bizim sosyal dayanışmamızı bozan en önemli sorunlarımızdan biri gelir dağılımımızın bozulmuş olması.
Elimizdeki en son veri 2022 verisi. Buna göre GSYH 906 milyar dolar olarak gerçekleşmiş. Bu rakamın 451 milyar dolarını nüfusunun en yüksek yüzde 20’sini alan 17 milyon kişi paylaşıyor. Yani 17 milyon kişi bir yılda üretilen milli gelirin yarısını alıyor. En düşük yüzde 20 ise sadece 50 milyar dolar alıyor. Dolayısıyla inanılmaz bir gelir dağılımı bozukluğu ortaya çıktı, orta sınıfı kaybettik en ciddi sorunlardan biri maalesef bu” diye konuştu.
“FAİZ TEK BAŞINA BİR EKONOMİYİ BATIRMAYA YETER”
Merkez Bankası’nın faiz politikası ile ilgili de konuşan Eğilmez, “Bu yılsonunda yüzde 4 büyüme bekleniyor kötü değil iyi bir büyüme, işsizlik kötü değil yüzde 8,6. Enflasyon ise çok ilginç bir yerde yüzde 70’e geldi.
ENAG’a göre yüzde 124 Türkiye’de enflasyon ve gerçeğe en uygun olanlardan birisi bu oran. Buna rağmen Merkez Bankası faizi yüzde 50’lerde. Bunu ben de savunmuyorum yani Merkez Bankası faizini gerçek enflasyon olan yüzde 124’lere çıkarırsanız hep beraber batarız, sağlam holdingler de dahil. Faiz çok ilginç bir araç, Albert Einstein diyor ki; Dünyadaki en büyük güç bileşik faizdir. Faiz tek başına bir ekonomiyi batırmaya yeter. Yanlış set ederseniz bir ülkeyi batırır, biz bunu yaşadık. 2021’de yaşadık. Faizi doğru tespit ederseniz bile tek başına bir ülkeyi kurtarma kabiliyetine sahip değil. Yanına mutlaka yapısal reformları koymalısınız” dedi.
TÜRKİYE, YASTIK ALTI ZENGİNİ
Bütün bunlara rağmen nasıl oluyor da batmıyoruz sorusuna yanıt veren Dr. Mahfi Eğilmez, “Türkiye’de inanılmaz bir yastık altı varlık var. Dünya altın konseyinin tespitine göre Türkiye’de yastık altında 3.800 ton altın var. Anadolu’da kadınların kollarında boyunlarında mobil banka gibi geziyorlar. ‘Verin ekonomiye kazandıralım’ diyoruz vermiyorlar asla vermezler. Buradan ümidi kestik.
Bu bizim batışa girmemizi engelleyen önemli sebeplerden birisi. Ayrıca yastık altında, yurtdışı banka kasalarında 100-150 milyar dolar dövizi var. Mesela iş adamlarının Cayman Adalarında yurt dışından gizli parası var. Şirketler yurt dışında dövizini götürüyor parasını götürdüğü bankadan borç almış gibi almış gibi gösteriyor. Niye sermaye olarak getirmiyor, sermaye olarak getirişe geri götüremez. Batmayı önleyen en önemli unsurlardan biri bu yastık altındaki altın ve döviz rezervleri” dedi.