Roman Soykırımı Anma Günü dolayısıyla, Edirne'deki Roman dernekleri Meriç Nehri kıyısında etkinlik düzenledi.
Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği adına gazetecilere açıklama yapan Gamze Kesermiş, Romanların 14. yüzyıldan beri yaşadıkları Avrupa coğrafyasında yerli halklar tarafından zülüm, baskı ve derin ayrımcılıklarla karşılaştıkları kadar, ülkelerin siyasi ideolojilerinin acımazlığı altında sistematik ölümlere maruz bırakıldıklarını belirtti.
Alman Nazi yönetimi altında 1944'de 2 bin 900 Romanın toplu olarak gaz odalarında öldürüldüğünü ifade eden Kesermiş, "Avusturya, Hırvatistan, Macaristan ve Romanya'da Nazi yönetimi veya Nazi işgali sonrası kurulan idarelerce çıkartılan kanunlar ve uygulamalar gereği Roman nüfusunun önemli kısmı, mal ve mülklerine el koyulmasının ardından toplama kamplarına gönderildiler. 13 Ekim 1942'de çıkarılan emir toplu katliama dönüştü ve savaş bittiğinde Auschwitz, Birkenau, Chelmno ve Sobibor kampları olmak üzere çeşitli toplama kamplarına sevk edilen Alman ve Avusturya Romanlarının yarıdan fazlası öldürüldü." dedi.
Kesermiş, Belzec, Jasenovac kamplarındaki Balkan Romanlarının kaybının daha fazla olduğunu söyledi.
Romanların yaşadıkları acıların dillerinde saklı kaldığını belirten Kesermiş, "Saklı tarihin bilinmeyen Romanlarına yönelik bazı Avrupa ülkelerinde koruma amaçlı azınlık hakları tanınmış olmasına rağmen Romanlar etnik saldırılara, ayrımcı uygulamalara uğramaktadırlar. Bu günün anısına Alman Nazi yönetimi altında katliamda yaşamlarını yitiren Romanların ve Srebrenitsa Katliamında yaşamını yitiren Müslümanların acılarını da paylaşıyor, başka katliamların yaşanmamasını temenni ediyoruz." diye konuştu.
Keşan Eğitim ve Dayanışma Federasyonu Başkanı Hasret Dinç de Nazi Almayasında 1936 1944 yıllarında Roman toplumuna yönelik uygulamaların tarihin çeşitli dönemlerinde Avrupa'nın birçok ülkesinde görüldüğünü belirtti.
Katledilen Romanları rahmetle andıklarını ifade eden Dinç, "Osmanlı döneminde kitlesel olarak bu tip uygulamalar yaşanmamıştır. Yaşanmaması tarihimiz açısından çok değerlidir. Almanya, 1982'de Romanların tıpkı Yahudiler gibi Hitler’in hedefi olduğunu ve soykırımına uğradığını, Birleşmiş Milletler de 1989'da etnik nedenlerden dolayı soykırımına tabi tutulduklarını kabul etti. Hitlerin saf Aryan ırkı yaratmak için kullandığı insanlık dışı ırkçı faşist uygulamaları kınıyoruz." dedi.
Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı da Romanların katledilişinin 77. yıl dönümünü hüzün ve acıyla yaşadıklarını belirtti.
Türkiye'nin zor günler geçirdiğini söyleyen Şallı, "Bu günün anısı nasıl içimizi yakıyorsa ülkemizdeki orman yangınları da içimizi yakıyor. Türkiye olarak çok acılar yaşadık, çok kötü günler gördük ama Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Gerek orman yangınları gerek diğer yaşadığımız olumsuzlukların ülke olarak üstesinden geleceğimize inanıyoruz. Ülkemizdeki birlik ve beraberliğimizi yüzyıllarca nasıl Osmanlı'da korumuşsak Türkiye Cumhuriyeti'nde de koruyacağımıza inanıyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde soykırımlar olmasın. İnsan sevgisi hiçbir zaman tükenmesin." diye konuştu.
Açıklamaların ardından Kesermiş, Dinç ve Şallı, Roman soykırımı anıtı "Porajmos"un çiçeklerle süsledikleri fotoğrafını ve yaktıkları mumları nehre bıraktı.