Başol'un (35) cenazesi, yakınları tarafından Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesinden alınarak Kozlu ilçesindeki Aziziye Camisi'ne getirildi. Burada taziyeleri kabul eden aile yakınları gözyaşı döktü.
Bir çocuk babası Başol'un cenazesi, öğle vakti kılınan namazın ardından aile mezarlığına defnedildi.
"Kardeşimin uyuduğu iddiaları gerçek dışı"
Başol'un üvey ağabeyi Erkan Çengelcik, gazetecilere, kardeşinin uyuduğu, viraja hızlı girdiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını savundu.
Otobüsün arızasının olduğunu öğrendiklerini iddia eden Çengelcik, "Mesaj da elimde. Arabanın arızalı olduğunu iddia ediyor. Uyuyan bir kimse 45 metre frene basar mı? Gerçekten çok üzgünüm. Benim kardeşim de gitti. Bütün ailelerden gerçekten çok özür dilerim. Diyecek kelimem yok, ayakta zor duruyorum. Kendisi benim üvey kardeşim. Benim yanımda büyüdü, ben baktım ona." diye konuştu.
Başol'un diğer üvey ağabeyi Serkan Çengelcik de kardeşinin yolcularının sorumluluğunu taşıyan biri olduğunu, firmanın müdürlerinden birinin yanındayken kardeşini aradığı öne sürerek, şu iddialarda bulundu:
"'Gel.' dedi. Kardeşim, 'Ağabey çok yorgunum, yola gidemem.' dedi. 'Gel, o rahatsız, sana başka ehliyet geçiririz oradan, arabayı sen kullanırsın.' dedi. Çocuğu o şekilde yorgun argın, uykusuz tekrar yola çevirdiler. 'Ağabey gideyim.' dedi. 'Gitme oğlum.' dedim. 'Ya işime son verirlerse ben ne yaparım?' dedi. O şekilde mecbur kaldı gitmeye. Yoldan gelmişti, duşunu almıştı, pantolonunu terziye vermişti."
Kardeşinin telefonunun ortalarda olmadığını söyleyen Çengelcik, "Aslında telefonda çok önemli şeyler var. 'Telefonuma hep kaydettim.' dedi. Tüm eşyalarını aldık ama telefonunu alamadık ne hikmetse. Jandarma bile olay yerinde telefonunu bulamıyor. Kardeşim Zonguldakİzmir, İzmirZonguldak hattı çalışıyor. 12 saatte geliyor." şeklinde konuştu.
Çengelcik, firmadan şikayetçi olacaklarını kaydetti.