CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "Kürt sorununda adres Meclis'tir, Meclis'teki siyasi partilerin tamamıdır, doğal olarak buna HDP de dahildir." diye açıklamada bulundu.
Altay, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 2002'de, üniversite öğrencisinin 45 liralık devlet bursuyla bir çeyrek altın alınıp, üzerine 13 lira kalırken, bugün 650 liraya yükselen bursun bir çeyrek altını karşılayamadığını söyledi. Yaklaşık 5 milyon öğrencinin Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü ile borç yazışması içinde olduğunu anlatan Altay, 400 bin öğrencinin ise kredi borçları nedeniyle icralık olduğunu belirtti. Altay, üniversite öğrencilerinin, barınma sorunuyla karşı karşıya olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:
"Bu çocukları sokakta bırakamazsınız. Kısa vadeli çözüm öneriyoruz: Bütün kamu misafirhanelerinin öğrencilere tahsisini talep ediyor ve bekliyoruz. Belki yüzde 1020'sini kurum mensuplarına acil haller için ayırabilirsiniz. 6 ay, bir yıl kamu görevlilerimiz Ankara'ya geldiklerinde bir otelde kalabilir ama öğrenciler çadırda kalamaz."
Üniversite öğrencisi sayısı 6 kat artarken, devlet yurdu sayısında 3 kat artış görüldüğünü söyleyen Altay, TÜRGEV'in yurt sayısının ise 2002'de 2 iken bugün 19 olduğunu belirtti.
CHP'li Altay, New York'ta Türkevi'nin açılmasından memnuniyet duyduklarını dile getirerek bu binanın maliyetinin şeffaf bir şekilde açıklanmasını istedi.
Altay, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Türkevi için "Son 500 yıllık hariciye tarihimizin gurur abidesi." sözlerine işaret ederek, "Çavuşoğlu'nun bundan başka diyeceği bir şey yok çünkü 20 yıllık AK Parti tarihinde utanılacak bunca iş akla gelince New York'taki Türkevi hariciye tarihimiz açısından gurur tablosu olarak algılanabilir." ifadelerini kullandı.
AK Parti iktidarları döneminde, Türkiye'nin hariciye tarihinde acı ve incinme bulunduğunu öne süren Altay, "Bir tane gökdelen bu kadar ayıbın üstünü örtmez, keşke örtse. Yapılan işe yanlış demiyoruz ama Türkevi, sizin 19 yıldaki hariciye ayıplarınızı, günahlarınızı örtmeye yetmiyor. Sayın Çavuşoğlu, 500 yıl geriye gitmiyorum, 100 yıla bak. Lozan'ı, Kıbrıs'ı, Hatay'ın Türkiye'ye katılmasını, 'Haşhaş ekemezsin.' diyen ABD'ye çekilen resti, ambargolara meydan okumayı, İkinci Dünya Savaşı'nı sınırlarımızın dışında tutma kabiliyet ve becerisini göreceksin. Eğer bir kule, bu saydığım konulardan kıymetliyse vah ki vah, yazık ki yazık." sözlerini sarf etti.
"Türk gençliğinin biricik atası Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür"
Altay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'de öğrencilere, "Atanız Sultan Alparslan'dır, Fatih'tir, Yavuz'dur, Sinan'dır, Barbaros'tur, Hayme Ana'dır, Nene Hatun'dur." diye seslendiğini belirterek "Hepsinin altına imza atıyorum. Türk gençliği, Erdoğan'ın saydığı bu isimlere saygı ve hürmetini sonsuza kadar sürdürecektir, kimsenin şüphesi olmasın ama Türk gençliğinin biricik atası Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Sen gençleri çok eskiye götürerek, yakın tarihi ve Atatürk'ü kafalarından silmeye çalışıyorsan bu, bu ülkede üstlendiğin konumun gerektirdiği nitelikleri taşımamak olur. Bu, bu cumhuriyeti kuran herkese ihanet, sadakatsizlik olur. Bunu kabul etmemiz mümkün değil." diye konuştu.
Erdoğan'ın "fahiş fiyat uygulayanlara" yönelik sözlerine de değinen Altay, "Mazota zammı tarladaki çiftçi, ilaca zammı kamyoncu, gübreye zammı haldeki esnaf yapmadı; sen yaptın." dedi.
Türkiye'deki çiftçi sayısının son 12 yılda yüzde 48 azaldığını, AK Parti iktidarında tarım arazilerinin yüzde 15 küçüldüğünü anlatan Altay, bunların yanı sıra tarım girdilerine yönelik zamlarla tarım ürünlerinin fiyatlarının kontrol edilemeyeceğini ifade etti.
"Yeni seçim sistemiyle Kasım 2022'de seçim yapabilmeyi hedefliyorlar"
Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Kanunu'nda değişiklik çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine Altay, iktidarın, bu düzenlemenin kısa sürede yürürlüğe girmesini istemesinin, yeni seçim sistemiyle 2022 Kasım'ında bir seçim yapabilmeyi hedeflemesi olduğunu savundu. Altay, "Seçim sistemleriyle oynamak, düşmekte olan bir iktidarın hızını kesmez, bırak orada oturtmayı. Bana kalırsa, seçim sistemiyle oynayarak bir iktidar, 'Bunların işi bitti, sistemle oynayarak orada oturmak istiyorlar.' algısını güçlendirir ki bu da AK Parti yüzde 15 alacaksa oyundan 3 puan eksilmesine yol açar. Neyle gelirlerse, hangi sistemle gelirlerse gelsinler, yeter ki bir an önce gelsinler. Biz bir an önce seçim istiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
"Sayın Temelli'nin söylemi kendini bağlar"
CHP'li Altay, "Kürt sorunu" hakkındaki söylemlere ilişkin bir soruyu yanıtlarken şunları söyledi:
"Kürt sorunu konusunda 10 yıl önce 22 maddeyle Türkiye'nin Kürt sorununa CHP'nin bakışını bir broşürle kamuoyuyla paylaştık. Onun arkasındayız. Kürt sorununun tek adresi var TBMM'dir, dedik. Ama, bırakın İmralı'yı, Kandil'i, şunu bunu, HDP'yi bile kriminalize eden, terörize eden bir bakış da Meclis'te... Böyle bakıldığı zaman Kürt sorununun çözümü noktasında Cumhur İttifakı'nı samimi görmüyoruz. Bir Kürt sorunumuz vardır ve bunun yegane çözüm merci TBMM'dir. CHP, bunun üstünde bir güç, kuvvet, yetki, organ tanımıyor. Sayın Sezai Temelli'nin söylemi kendini bağlar, cevap vermek durumunda değilim. Kürt sorununda adres Meclis'tir, Meclis'teki siyasi partilerin tamamıdır, doğal olarak buna HDP de dahildir."
Altay, bir soruya karşılık, "Eğer Mavi Vatan diye bir kavramdan hakikaten haberleri varsa önce Hulusi Akar'ın 11 Eylül'de yaptığı durum tespitine göre Türkiye, Ege'deki hak ve menfaatlerini korumasını bilsin." dedi.