Zirvenin ikinci gününde "Cumhuriyet Dönemi Tarım Politikaları" başlığını ele alan CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda "Köylü milletin efendisi, milli ekonominin temeli de tarımdır" söylemleri olduğuna işaret etti.
Cumhuriyetin kurulmasına destek veren köylüyü, CHP'nin yeniden "efendi" yapacağını belirten Gaytancıoğlu, bütün mücadelelerinin, zirvenin bütün amacının bu olduğunu vurguladı.
Gaytancıoğlu, "Kepek ekin" söyleminin sonuna geldiklerini, bundan sonraki söylemlerinin "Cumhuriyetin kurucu ayarlarına dönmek" olacağını, çünkü Cumhuriyetin kurucu ayarlarında doğruluk, dürüstlük, akıl, bilgi, üretmek ve hakça bölüşmek olduğunu ifade etti.
Devletin piyasalara girmeden de ağırlığını hissettirecek
Okan Gaytancıoğlu, tarım politikalarını Dünya Ticaret Örgütü ve AB kurallarına göre şekillendireceklerini, devletin piyasa oluşturmaya yardımcı olacağını belirterek, "Adaleti sağlayacağız. Destekleri yasaya uygun hale getireceğiz. Yani yasa neyi öngörüyorsa biz de bunu yapacağız. Çiftçinin borçlarının faizlerini sileceğiz. Üretim planlaması yapacağız. Türkiye'nin neye ihtiyacı var, ne üreteceğiz, sulayarak 2 milyon hektar alana nasıl yağ tohumlu bitkilerin tarımını gerçekleştireceğiz, ekilmeyen alanları nasıl nadas alanlarının daraltılması projesinde olduğu gibibaklagillerle donatacağız, sulama yatırımlarına ve sulama yönetimine nasıl ağırlık vereceğimizi inanın çok kısa bir süre içerisinde göreceksiniz." diye konuştu.
Tarımsal üretimde kullanılan tohum, gübre, mazot, tarım ilacı gibi girdilerin yüksek maliyetlerinin aşağıya çekileceğini belirten Gaytancıoğlu, "Tarım arazilerini koruyacağız. Çevreye duyarlı, sürdürülebilir bir tarım politikamız olacak. Genç çiftçilere üretim yapmaları için sigorta, destek, ayrıcalık ve önem verilecek. Çiftçinin ürün fiyatları ve prim desteklemeleri 1 yıl önceden açıklanacak. Çiftçinin alacağı zamanında ödenecek. Borcuna insafsız vergiler yüklenmeyecek, desteklerden kesinti yapılmayacak. Üreticilerimizin bir araya gelerek güçlerini birleştirmelerini mutlaka sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Başka Bir Tarım Mümkün; İzmir Tarımı
Soyer, İzmir'de tohumu değiştirdiklerini, girdi maliyeti yüksek ve su kaynaklarını tüketen ithal tohumlar yerine yeniden atalık tohumları, bu topraklara ait meyve ve hayvan ırklarını desteklediklerini anlattı.
İzmir'de tarımda yarattıkları değişimin merkezinde "Tarımsal Stratejik Planlama Sistemi"nin yer aldığını aktaran Soyer, çiftçinin kaderine terk edilmediği ve kendini güvende hissettiği bir gelecek kurmak için bu sistemi oluşturduklarını söyledi.
Ürün planlamasında, çiftçiye yüksek gelir getiren ve su kaynaklarını tasarruflu kullanan yerel tohumları ve ırkları yaygınlaştırmaya çalıştıklarını aktaran Soyer, İzmir tarımı ekosistemiyle "AB Yeşil Mutabakat" düzenlemesiyle uyumlu yerel kuralları takip ettiklerini, ayni yardımlar, alım satım garantileri ve üretimi doğrudan desteklediklerini, tohum aşamasından başlayıp son tüketiciye kadar uzanan tüm süreçleri desteklediklerini, satış ve planlamayı en baştan planlayarak ürünlerin katma değerini büyüttüklerini kaydetti.
Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın da "Cumhuriyet Çiftliği, Yerli Tohum ve Üreticiye Destek Çalışmaları" konulu sunum yaptığı zirve yarın sona erecek.