İSTANBUL (AA) Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Mavi vatanın önemli bir parçası olan Karadeniz'de, çok taraflı diyalog ve iş birliği yönündeki gayretlerimizi, 'bölgesel sahiplenme anlayışı' temelinde, Cumhurbaşkanımız liderliğinde sürdürüyoruz. Yani Karadeniz'de bölgenin sorunlarına en iyi çözümün yine bölge ülkelerinin kendi içinden çıkabileceğine inanıyoruz." dedi.
Oktay, Grand Cevahir Otel'de düzenlenen 7. Uluslararası Mavi Karadeniz Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ve başarı dileklerini ileterek başladı.
Karadeniz Havzasında "Barış, Güvenlik ve İş Birliği"nin farklı boyutlarda ele alınacağı kongrenin Türkiye ve bölge için hayırlı olmasını dileyen Oktay, Avrasya'nın tam merkezinde yer alan Karadeniz Bölgesi'nin, yüzyıllardan bu yana küresel gelişmeler açısından stratejik alanlardan biri olduğunu söyledi.
Oktay, Karadeniz hinterlandının, bugün de doğal bir jeopolitik merkez ve ticaret yol olduğunu vurgulayarak,
"Bölgede ticari hareketliliğin Hazar Denizi'nden başlayarak, Avrupa'ya doğru yayıldığı çizgide Karadeniz, bölge ülkelerinin dünya pazarlarına açılabilmesi için küresel bir işlev üstlenmektedir. Karadeniz'de 1695 kilometrelik en uzun kıyı şeridine sahip olan ülkemiz, deniz bağlantısıyla Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya ve Gürcistan ile denizden komşu durumdadır. Bir içdeniz olan Karadeniz'deki deniz yetki alanlarımız, 462 bin kilometre kare mavi vatan sathımızın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır." diye konuştu.
Karadeniz'de sorunların en iyi çözümün bölge ülkelerinin içinden çıkabileceğine inanıyoruz"
Deniz güvenliğine etkisi, ticaret potansiyeli ve enerji kaynaklarıyla Karadeniz'in barış, istikrar ve refah denizi olması için Türkiye'nin önemli sorumluluk üstlendiğinin altını çizen Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak Karadeniz'in jeopolitik, jeostratejik ve jeogüvenlik açısından önemine istinaden tüm kıyıdaş devletlerin bölgede müşterek sorumluluğu bulunduğuna inanıyoruz. Bu açıdan Karadeniz hinterlandında iş birliği imkanlarının Kafkaslar ve Balkanları da katarak, ekonomi, enerji, güvenlik ve ulaşım gibi yönlerden ele alınacağı bu kongreyi son derece önemli buluyoruz. Tespit ve önerilerinizi yakından takip ediyor olacağız. Mavi vatanın önemli bir parçası olan Karadeniz'de, çok taraflı diyalog ve iş birliği yönündeki gayretlerimizi, 'bölgesel sahiplenme anlayışı' temelinde, Cumhurbaşkanımız liderliğinde sürdürüyoruz. Yani Karadeniz'de bölgenin sorunlarına en iyi çözümün yine bölge ülkelerinin kendi içinden çıkabileceğine inanıyoruz. Karadeniz havzasında yeni fırsatların oluşması açısından da yaklaşımımız aynıdır. Karadeniz'in barış, istikrar ve refah denizi olarak anılması için; bölgede ülkeler arası karşılıklı ticaretin ve yatırımların artması, kültürel ilişkilerin ve turizmin gelişmesi, ikili ve bölgesel sorunların, ülkelerin toprak bütünlüğü, egemen eşitliği, hakkaniyet ve meşruiyet çerçevesinde çözülmesi ve sivil toplum kuruluşlarının ve bölge üzerinde çalışan KASAM gibi merkezlerin çalışmaları vesilesiyle komşuluk dayanışmasının güçlenmesi için Türkiye olarak gayret sarf ediyoruz."
"NATO içinde de Karadeniz'e yönelik adımların ölçülü olması gerektiğini savunuyoruz"
Fuat Oktay, Karadeniz havzasındaki ülkelerin ortak paydada ve aynı masa etrafında bir araya getiren Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü "KEİ"nin bu açıdan önemli bir platform olduğunu ifade ederek, "Geçen yıl Kuzey Makedonya'nın katılımıyla üye sayısı 13'e yükselmiştir. Kuruluşuna öncülük ettiğimiz KEİ bünyesinde çevre, kültür, turizm ve denizcilik gibi alanlarda projeleri hayata geçiriyor üye ülkeler arasındaki bağların kuvvetlendirilmesine önemli katkılar sunuyoruz. Bir yandan KEİ gibi platformlar vasıtasıyla bölge ülkeleriyle ilişkileri geliştirirken, diğer yandan bölgedeki sorunların iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde çözümünü arzuluyoruz. NATO içinde de Karadeniz'e yönelik adımların hep ölçülü ve ihtiyatlı olması gerektiğini savunuyoruz. Karadeniz'de bir deniz yetki alanı sorununun olmaması bölgede barış ve istikrarın sürdürülebilirliğine katkı sağlayan faktörlerden biridir. Özellikle ticaret ve yatırımların sağlıklı zeminde yürüyebilmesinde temel şartının huzur ve istikrar olduğuna inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye bölgedeki ortaklarıyla birlikte tarihi önemdeki projeleri başarıyla hayata geçirdi"
Türkiye perspektifinden Karadeniz bölgesinde güvenliği tesis etmenin ve korumanın yolunun, bölgedeki kontrolsüz askeri yapılanmaları teşvik etmek yerine, ortak iş birliği hedefine odaklanmaktan geçtiğine dikkati çeken Oktay, şunları kaydetti.
"Kıyıdaş ülkeler arasında yükselen iş birliği ve dayanışma, Balkanlar'dan Kafkasya'ya kadar bölgeye sirayet ederek Karadeniz'i çevresiyle birlikte daha müreffeh hale getirecektir. Bu doğrultuda enerji iş birlikleri bölgede barış, istikrar ve refahın devamlılığı için büyük önem taşımaktadır. Türkiye bölgedeki ortaklarıyla birlikte tarihi önemdeki projeleri başarıyla hayata geçirmiştir. 'BaküTiflisCeyhan Ham Petrol Boru Hattı', 'BaküTiflisErzurum Doğal Gaz Boru Hattı', 'Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP)', 'Mavi Akım ve Türk Akım' gibi projeler bölgesel enerji güvenliğine somut katkı sağlamaktadır. Yunanistan ve Bulgaristan ile tesis ettiğimiz elektrik bağlantıları ve ENTSOE üyeliğimiz yine Karadeniz bölgesinde enerji güvenliğini pekiştirmektedir.
İstanbul Enerji Borsası ve vadeli doğal gaz piyasası ise Karadeniz bölgesinde fiyat istikrarı ve piyasa şeffaflığı açısından belirleyicidir. Bunların yanı sıra geçtiğimiz yıl Sakarya sahasında keşfettiğimiz 540 milyar metre küplük doğal gaz rezervi, bölgedeki enerji denklemini yeni baştan kurgulayan bir etkiye sahiptir. Fatih Sondaj Gemimiz, doğalgaz sahaları arasında 'dev' olarak tanımlanan Sakarya Sahasının Türkali5 kuyusunda, geçtiğimiz günlerde sondaj çalışmalarına başlamıştır."
(Sürecek)