Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili soruşturmaya ilişkin, gözaltında olan ve daha önce tutuklananların tamamının telefonlarında inceleme süreçlerinin devam ettiğini, bu konuda bazı telefonların silinen bilgilerine erişim konusunda çalışmaların yapıldığını bildirdi.
Merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Diyarbakır Adliyesi önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran'ın öldürmeye iştirakten tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiğini anımsatarak, diğerleri hakkında da bu öldürme fiilinden kaynaklı "suç ve suç delillerini gizleme" suçu olduğunu söyledi.
Bir gazetecinin sorusu üzerine Eren, daha önce tutuklanan amca Salim Güran'ın 22 şüpheliyle adliyeye getirilmediğini belirtti.
"Salim Güran'ın silinen mesajlarıyla ilgili yeni bir gelişme var mı?" sorusuna da Eren, "Gözaltında olan ve daha önce tutuklananların tamamının telefonlarında inceleme süreçleri devam ediyor. Bu konuda bazı telefonların silinen bilgilerine erişim konusunda çalışmalar yapılıyor." yanıtını verdi.
Eren, şöyle konuştu:
"Elde edilen bazı veriler var. Elde edilemeyen bazı veriler var. Çünkü bazıları söz konusu programların merkezlerinden, kamuoyuna da daha önce yansımıştı. Daha önceki yazışmalarını WhatsApp üzerindeki yazışmaların verilmeyeceğine dair bilgi zaten kamuoyuyla paylaşılmıştır."
"Anne ve ağabey Enes iştirak halinde insan öldürme suçundan mı, onlar da Nevzat Bahtiyar ile aynı suçtan mı mahkemeye sevk edildi?" sorusunu Eren, "Daha önce Nevzat hem de Salim ile ilgili tutuklananların sebepleri aynı. Daha doğrusu bunlar henüz tutuklanmadı. Bu iddiayla tutuklanmaya sevk edildiler." şeklinde yanıtladı.
"Hukuken iştirak ve yardım yataklık aynı şeyler mi?" sorusu üzerine Eren, "Bir suçun işlenmesine karar veren, birlikte gerçekleştiren ve o suçun işlenmesine yardım eden de o suça iştirak etmiştir." ifadelerini kullandı.
"Burada organize bir katliam mı var veya Narin'i birlikte mi öldürdüler?" sorusu üzerine Eren, şunları kaydetti:
"Yani şu anki, yani tek kişiyi öldürse zaten tek kişi açısından bu isnat olur. Ama burada birden fazla kişi tarafından iştirak dediğimiz şey birlikte öldürmeye girer. Yani azmettiren de iştirake girer. Yani iştirak dediğimiz şey tamamen fiili icra etmekle sınırlı değil. Yani onun kararını alan, onu uygulayan, bu anlamda. Genel anlamda bu değerlendirmeyi yapıyorum. Ama burada 4 şüpheli, 2'si tutuklanmış, 2 kişi de şu anda aynı suç tipinden tutuklamaya sevk edilmiş."
"Nevzat Bahtiyar ifadesinde, 'Bir taş bıraktım' diyor. Sonra hakim ediyor ki 'Bir değil 3-4 taş çıktı cesedin üzerinden.' diyor. Bu durumda anne ve Enes'in de cesedi saklama konusunda bir desteği mi oldu mu?" sorusu üzerine Eren, taş sayısının 3 olduğunu kaydetti.
Soruşturma gizliliğini ihlal edecek şekilde bazı bilgilerin kamuoyuna yansıdığını ifade eden Eren, o konuda da yanlış bir algının olduğunu anlattı.
Eren, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Hatta gizli tanık var denildi. Bu dosyada bir gizli tanık yok. Yani Narin'in bedeninin bulunduğu gün, bulunduğu yer itibariyle yeniden şu tespit edildi. Öldürme saatine ilişkin daha önce birçok ve bugün ifadelere de yansıyan, saatin yanlış verildiği konusunda bilginin aslında bilinçli, kasıtlı ve ifadelerde de kamuoyuna yansıdığı için ben de artık söylüyorum. Salim'in bu konudaki süreyi kendilerine bu şekilde verilmesi konusunda telkininin olduğunu söylediler. Bu da neyi gösterdi? Bir şekilde yeniden geriye dönük kamera kayıtları incelendi. Ve o kamera kayıtlarında Narin'in oraya gömülmesine ilişkin araç ve şahıs o şekilde bulundu. O gece hakkında gözaltı kararı alınıp evinden alındı. Bu anlamda yani bir gizli tanık ya da bu dosyada bir itirafçı değil, suç istinadıyla alınan ve suçunu ikrar eden biri var."