Son dönemde Türkiye’deki medya kuruluşları, Google Arama ve Google Keşfet platformlarında ciddi görünürlük kaybı yaşadı. Bu kayıp, özellikle haber odaklı siteleri olumsuz etkileyerek, arama sonuçlarındaki sıralamalarda gerilemelere ve günlük ziyaretçi kayıplarına yol açtı. Ziyaretçi sayılarındaki düşüş, reklam gelirlerinde önemli kayıplara sebep olurken, sektördeki endişeleri artırdı.
Bazı medya kuruluşları, Google algoritma güncellemelerini "sansür" olarak nitelendiriyor. Bu durumun, özellikle küçük medya organlarını hedef aldığı öne sürülüyor. Google’ın bu hamlesi, sadece ticari kayıplara yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda ifade özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak değerlendiriliyor. Bağımsız haberciliğin üzerindeki olumsuz etkiler, haber siteleri tarafından vurgulanıyor.
Google Türkiye ile İlgili Gelişmeler: Bakanlık ve CHP Tepkisi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Google Türkiye ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, gerekirse süreci Rekabet Kurumu ile yürüteceklerini ifade etti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu ise, bağımsız medya üzerindeki olumsuz etkileri TBMM gündemine taşıdı ve halkın haber alma hakkının engellenmeye çalışıldığını vurguladı.
Birçok haber sitesi, Google Keşfet'te içeriklerinin daha az görünür hale gelmesi ve arama sıralamalarındaki düşüş nedeniyle bağımsız medya ve medya çeşitliliği açısından endişelerini dile getiriyor. Küçük ölçekli medya organlarının daha fazla etkilendiği iddiaları artarken, gazeteciler ve medya temsilcileri, Google'a şeffaflık ve adil bir algoritma uygulaması çağrısında bulunuyor.
Google’dan Açıklama: Herhangi Bir Siteyi Hedef Almıyoruz
Eleştirilerle karşılaşan Google Türkiye, yaptığı açıklamada, algoritma güncellemelerinin yalnızca kullanıcı deneyimini iyileştirme amacıyla gerçekleştirildiğini belirtti. Google yetkilileri, hiçbir web sitesinin özel olarak hedef alınmadığını ve algoritma değişikliklerinin ideolojik bir tutum taşımadığını ifade etti. Ayrıca, bu tür güncellemelerin küresel ölçekte yapıldığını ve Türkiye'ye özgü bir durum olmadığını belirttiler.