Bakanlar Kurulunun devam ettiği sırada Cumhurbaşkanı Tatar ve Başbakan Ersan Saner ortak açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş açılımıyla ilgili gelinen son aşamayı değerlendirdiklerini aktardı.
Toplantıda yangın konusunun da gündeme geldiğini, Türkiye'de olağanüstü şartlarda devam eden yangın nedeniyle üzüntü duyduklarını belirten Tatar, yangınların bir an önce söndürülmesi temennisinde bulundu.
Tatar, "(Türkiye'de yangınlar sebebiyle) Hayatlarını kaybedenlere rahmet diliyorum. Evi hasar gören ve mağdur olanlara geçmiş olsun diyorum. KKTC'de de bu konuda bir duyarlılık vardır." ifadesini kullandı.
Hafta sonu KKTC'de orman yangınının çıktığını ve kısa sürede koordineli şekilde söndürüldüğünü söyleyen Tatar, emeği geçenlere teşekkürlerini iletti.
Tatar, "Bakanlar Kurulunda yangın söndürme konusundaki ekipmanımız, araç gerecimizin şu anda ne halde olduğunu ve herhangi bir yangın durumunda nelerin yapılabileceğini değerlendirdik." dedi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid19), aşılama, hastanelerin doluluk oranıyla Kıbrıs Rum kesimi ve diğer ülkelerle ilişkileri de görüştüklerini dile getiren Tatar, KKTC'de salgının iyi yönetildiğini, son birkaç günde vaka sayılarında düşüş yaşandığı yönünde bilgilendirildiğini vurguladı.
Tatar, şunları söyledi:
"Bizdeki aşılanma oranındaki artışla vakaların etkisiz hale geldiği görülmektedir. Aşılanmayla kişiler Kovid19'a yakalansa bile hafif atlatıyor. Aşılanmayla bulaş riski azalıyor. Dolayısıyla ne kadar daha fazla insanımız aşılanırsa, o kadar sağlıklı bir biçimde bu salgını atlatacağız. Herkesin aşı olması bu memlekete bir borçtur."
Türk tarafının artık Kıbrıs'ta egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm politikasını vurguladığını dile getiren Tatar, Maraş açılımının da bu siyasetin bir boyutu olduğuna işaret etti.
Tatar, "Kıbrıs'ta yıllardan sonra ulaşılan noktadaki yeni siyaset, anlayış hem Cumhurbaşkanı hem hükümet hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük bir desteğiyle sürdürülmektedir." diye konuştu.
Özellikle 2017'de Crans Montana'daki görüşmelerden sonra Kıbrıs'ta federal temelde bir anlaşmanın olamayacağının altını çizen Tatar, Rum kesiminin kendilerini eşit görmediğini, bu yüzden iki devletli çözümü savunduklarını söyledi.
"Maraş'ta uluslararası hukuka uygun olmak şartıyla bu kararları aldık"
Cumhurbaşkanı Tatar, AA muhabirinin "Maraş konusunda yeni bir açılım bekleniyor mu? Bu konuda belirli bir takvim var mı?" sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Kapalı Maraş'ın yüzde 3,5'lik bölümü askeri bölgeden sivil bölgeye dönüştürülmüştür, bir bakıma yerleşime açılmış oluyor. Yerleşime açılabilmesi için politikamız; Taşınmaz Mal Komisyonunun bu kararları (başvuruların değerlendirmesi) üretebilmesidir. Bu toplantıda, Taşınmaz Mal Komisyonunun süratle bu kararları verebilmesi için güçlendirilmesi gerekmektedir. O kurumun karar alma aşamasına gelmesi gerekmektedir. Şu anda orada birtakım sıkıntılar olabilir, bunları gözden geçirdik ve bunlarla ilgili birtakım talimatlar verdik.
Maraş'ta uluslararası hukuka uygun olmak şartıyla bu kararları aldık. Biz yine doğrusu neyse onu yapıyoruz. Maraş, KKTC sınırları içerisindedir, o noktada BM'ye aktarılması gibi yorumlar vardır, buna asla saygı duymayız ve o kararlar bizi bağlamaz. Bizi bağlayan daha fazla insan haklarıdır, oradaki eski malmülk sahipleridir. Onlara da bu iadelerin gerçekleştirilmesi için Taşınmaz Mal Komisyonunun bu karaları üretmesi gerekir."
Tatar, daha önce Maraş'ın Rum tarafına iade edilmesi yönündeki fırsatları Rum tarafının elinin tersiyle ittiğini hatırlatarak, bu zihniyete karşı Maraş'ı bir 46 yıl daha kapalı tutamayacaklarını ve buradaki yeni siyasetle ezber bozduklarını söyledi.
"İş birliği ve istişare içindeyiz"
Başbakan Saner de toplantının Kapalı Maraş açılım süreci gündemiyle toplandığını belirterek, Maraş'ın yüzde 3,5'lik kısmının Bakanlar Kurulu kararıyla askeri bölge kapsamından çıkarıldığını ve bu bölgede atılacak adımları ele aldıklarını söyledi.
Saner, Cumhurbaşkanı Tatar'ın Kıbrıs ve Maraş konusuyla ilgili ortaya koyduğu fikirlerin paralellik göstermesinden de mutluluk duyduğunu, bu konularda ciddi iş birliği ve istişare içinde olduklarını ifade etti.