"Haberin İşçisi, İşçi Haber."
İstanbul
Kapalı
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
34,6058 %0.16
36,6732 %0.07
3.174.435 %1.416
2.917,54 0,63
Ara
İşçi Haber Gündem Türk bilim insanlarından yerli ve milli nanoteknolojik malzemeler için güç birliği

Türk bilim insanlarından yerli ve milli nanoteknolojik malzemeler için güç birliği

TÜBİTAK desteğiyle kurulan Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) liderliğinde 20 ortağın yer aldığı A1 takımı, "milli uçak", "yüksek kalitede ekranlar" gibi ülke için kritik öneme sahip 60 farklı nanoteknoloji tabanlı malzemenin yerli ve milli olarak geliştirilmesi için göreve başladı.

UNAM Direktörü Prof. Dr. Hilmi Volkan Demir, yaptığı açıklamada, Bilkent UNAM liderliğinde, TÜBİTAK tarafından kritik yüksek teknolojilerin kazandırılması amacıyla desteklenen TÜBİTAK 1004Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı kapsamında, 60 milyon liranın üzerinde bir fon ile çalışma yürüttüklerini ifade etti.

Bu fonu kullanarak, ülke için kritik teknolojiler geliştirmek amacıyla Bilkent Üniversitesi UNAM liderliğinde, Türkiye'nin en önemli lokomotif sanayi kuruluşları olan TUSAŞ, Vestel ve Şişecam ile Bilkent, Eskişehir Teknik, Abdullah Gül (AGÜ) ve TOBB ETÜ üniversiteleri ile büyük bir takım olan A1Platformu'nu kurduklarını anlatan Demir, takımda ayrıca ArGe filiz şirketleri ile 20'ye yakın paydaş kurumla ortak çalıştıklarını belirtti.

Ekiplerinin, "nanomalzemeler", "şeffaflar", "yapısallar", "aviyonik ekranlar" ve "ileri cam teknolojileri" olmak üzere birbirini besleyen 5 dalda çalışmalar yürüttüğünü aktaran Demir, "Bu programın tetiklediği nihai, yan ve ara olmak üzere 60'ın üzerinde ürünün teknolojisi geliştirilecek. Buradan beklenen ülkemize katma değeri oldukça yüksek malzeme teknolojilerini sağlamak. Bunun farklı patent uygulamaları olacak ve dolayısıyla patent portföyü ile beraber ülkemize kendi dallarında lokomotif olan bu şirketlerimize kritik teknolojileri kazandırmış olacağız." dedi.

Demir, "Dört yıl boyunca A1 takımı paydaşlarıyla TÜBİTAK 1004Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı'nda kazandırılan çok sayıda teknoloji başta savunma sanayi, dayanıklı tüketim ürünleri, elektronik, cam olmak üzere çeşitli sektörlerde katma değerli yüksek teknoloji ürünleri olarak can bulurken ülke ekonomisine doğrudan katkı yaratacak." bilgisini verdi.

Hilmi Volkan Demir, platformun, ülke ekonomisine milyarlarca dolar katkı vermesinin beklendiğini ifade etti.

Kokpitler içindeki mekanik bileşenlerden şeffaf malzemelere

Milli uçakta da kullanılacak, kokpiti saran saydam yapı kanopilerin üzerine yerli ve milli özellikler kazandırmak için geliştirileceğini belirten Demir, "yapısallar" adını verdikleri özel nanokompozit malzeme grubunda ise kokpitler içerisindeki farklı mekanik bileşenlere yönelik çalışma yürütüldüğünü, bunun için TUSAŞ ve UNAM'ın yakın iş birliği içinde çalıştığını bildirdi.

Nanokristallerin yerli ve milli üretimi geliştirildi

Prof. Dr. Demir, iletişim, navigasyon, birden fazla sistemin görüntülenmesi ve yönetimi ve bireysel işlevleri gerçekleştirmek için uçaklara takılan yüzlerce sistem anlamına gelebilecek "aviyonik" ekranların, yine kokpitler için kritik olduğunu dile getirerek, şu bilgileri verdi:

"Bu son teknolojik noktaya giderken yol üstünde küçük format ekran, televizyon, sayısal gösterge paneli, araba paneli gibi farklı çıktılarıyla ve en sonunda da aviyonik uygulamaya uyumlu olan nanokristal renk teknolojisinin özel ekran teknolojilerini geliştirmek üzere çalışıyoruz. Ekranların içerisine renk kalitesini yükseltmek için renk dönüştürücü olarak nanokristaller yerleştiriyoruz. Normalde bu nanokristaller, yurt dışından satın alınıyor. Platform olarak ekran teknolojileri ile uyumlu olan nanokristalleri geliştiriyoruz. Bu altyapıdan yaptığımız filmleri bir televizyon ekranının arkasına yerleştirdiğimizde izleyicilere çok daha canlı renkler sunabiliyoruz."

Yüksek teknolojili ekranlar için geliştirdikleri yarıiletken nanokristallerin AGÜ ve UNAM iş birliğinde ticari sürece ulaştığına işaret eden Demir, "Şu an bu teknolojiyi, büyük ölçekli olarak üretebiliyoruz. Bir litre içerisinde 50 gram nanokristal renk dönüştürücü elde ediyoruz. Bu yaklaşık 50 televizyonda renk dönüştürücü olarak kullanabiliyor. Böylece kuantum malzeme teknolojileriyle hem ekran uygulamaları için hem diğer dayanıklı tüketim uygulamalar için girdi sunabiliyoruz." diye konuştu.

"Aviyonik" ekran teknolojisinin sanayiye dönük uygulaması için AGÜ'de Doç. Dr. Evren Mutlugün ile, Nanome isimli filiz şirketin kurulduğunu aktaran Demir, bu konuda Vestel ile de yakın iş birlikleri kurduklarını anlattı.

Demir, platformda ekran uygulamaları için geliştirdikleri nanokristal renk teknolojisinin, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından altın madalya ile ödüllendirildiğini de bildirdi.

"Nitelikli ArGe gücü yaratılıyor"

Prof. Dr. Hilmi Volkan Demir, yürüttükleri çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:

"Türkiye'nin etkideğeri yüksek bilim, katma değeri yüksek teknoloji ve küresel seviyede inovasyon için yararlı ve değerli bilgi üreterek rekabetçi olmasını, sadece ekonomik değil, aynı zamanda ülkemiz için toplumsal fayda ve nitelikli ArGe iş gücü yaratmayı, üniversitesanayi iş birliğinin de gücüyle derin teknoloji geliştirmek için 'kar topu' etkisi tetiklemeyi ve uluslararası seviyede rekabet eden global ürünleşme için gerekli kabiliyeti geliştirmeyi amaçlıyoruz. Türkiye'ye 4 yıl içinde 5 farklı dalda kritik malzeme teknolojilerini kazandırmak için çalışıyoruz.

Dört yıl sürecek program süresince teknoloji hazırlık seviyesi 3, 4, 5 olarak sınıflandırılan teknolojilerin 6, 7, 8, 9 seviyelerine çıkartılması ve bu şekilde katmadeğerli yüksek bu teknolojilerin yerli ve milli üretimi amaçlı ülkemize kazandırılmasını hedefliyoruz. Bunlarla birlikte, programa dahil olan tüm kurumların kendi sektörlerindeki özgün ürünlerin geliştirilmesi için teknolojik kazanımlarının her aşamada ortak ve çok yönlü fayda sağlamasını amaçlıyoruz."

İlginizi çekebilir

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *