Covid-19 pandemisi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çocuklar ve gençler üzerinde derin izler bıraktı. Ailelerin yaşadığı sosyal izolasyon ve kısıtlamalar, çocukların gelişimini farklı şekillerde etkiledi. Uzmanlara göre, ekran sürelerinin aşırı artışı ve sosyal etkileşim eksiklikleri, bu kuşağın gelişiminde önemli zorluklara yol açtı.
Covid Kuşağının Psikolojik ve Fiziksel Etkileri
Pandemi sırasında evde geçirilen süre, özellikle okul öncesi çocukları için büyük bir eksiklik oluşturdu. Okul öncesi dönemde sosyalleşme ve grup oyunları, çocukların duygusal zekalarının ve problem çözme becerilerinin gelişimi için kritik öneme sahiptir. Ancak, pandemi nedeniyle grup oyunlarından yoksun kalan bu çocuklar, dil gelişimi ve motor becerilerinde gerilik yaşadı.
Elif Büyükkınay, BBC Türkçe’ye verdiği röportajda, pandemi sırasında 2020’de Londra’da doğan kızının sosyal açıdan çekingenlik gösterdiğini belirtti. Bu durum, erken yaşta sosyal etkileşimde eksiklik yaşayan çocukların, okula başladıklarında uyum sorunları yaşadığını gösteriyor.
Pandemiyle birlikte, okul çağındaki çocuklar daha fazla ekranla vakit geçirmeye başladı. Marmara Üniversitesi Psikopatoloji Laboratuvarı Direktörü Fatima Tuba Yaylacı, pandemi öncesi dönemde okul öncesi çocukların günlük ekran süresinin 30 dakika civarındayken, bu sürelerin 2,5 saate kadar çıkmasının ciddi sonuçları olduğuna dikkat çekiyor. Ekran sürelerindeki artış, çocuklarda dil gelişiminde gerilik, dikkat dağınıklığı ve öğrenme güçlüklerine yol açtı.
Yaylacı, bu dönemde aşırı ekran kullanımının, sadece dikkat kaybına değil, aynı zamanda sosyal becerilerde de belirgin gerilemelere yol açtığını belirtiyor. Tunceli'den bir öğretmen ise, pandemi sırasında ilkokula başlayan çocukların okula döndüklerinde, sınıf ortamına odaklanmakta zorlandıklarını ifade etti.
Pandeminin bir diğer etkisi de çocukların fiziksel gelişiminde görülen gerilik. Açık hava oyunlarından yoksun kalan çocukların motor becerilerinin gelişmesi gecikti. İzmir Demokrasi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hülya Yüksel ve Yüksek Lisans Öğrencisi İlayda Albaş, pandemi sürecinde okul öncesi çocukların temel dil ve akademik becerilerinin zayıfladığını, bunun da ilkokula başladıklarında ek desteğe ihtiyaç duymalarına yol açtığını vurguluyor.
Pandeminin Fiziksel ve ruhsal Sağlık Üzerindeki Etkileri
Pandemi sürecinin en olumsuz etkilediği yaş grubu ise ergenler oldu. Sosyal izolasyon, akran ilişkilerinin sekteye uğraması ve ekrana aşırı maruz kalma, bu dönemdeki gençlerin ruh sağlığını olumsuz yönde etkiledi. Uzmanlar, pandeminin ergenlerde anksiyete, depresyon ve intihar riskini artırdığını belirtiyor. Ruh sağlığı açısından bu dönemde yaşanan sıkıntılar, pandeminin en derin izlerini bıraktığı kuşak olan ergenler için kalıcı etkiler yaratabilir.
Pandeminin bir diğer önemli etkisi de gençlerin eğitim ve kariyer beklentileri üzerinde oldu. Üniversite eğitimine pandeminin başında başlayan gençler, uzaktan eğitimle tanışarak çevrimiçi çalışma hayatının kapılarını araladılar. Bu kuşak, iş yaşamlarında daha esnek ve çevrimiçi çalışma modellerini tercih etmeye başladı. Boğaziçi Üniversitesi Kariyer Merkezi Koordinatörü Adem Dönmez, bu dönemin gençlerin iş yapış biçimlerini tamamen değiştirdiğini belirtiyor.
Pandemi dönemi boyunca artan ekran süresi, çocuklarda miyop (uzağı görememe) rahatsızlığının artmasına yol açtı. Türkiye'de yapılan bir araştırma, 7-18 yaş arasındaki çocukların ekran sürelerinin pandemi ile birlikte ortalama altı saat arttığını ve bu artışın miyop gelişiminde belirgin bir rol oynadığını gösteriyor. Uzmanlar, bu durumu halk sağlığı sorunu olarak değerlendiriyor ve çözüm arayışına giriyorlar.
Kaynak: BBC Türkçe