ŞUŞA (AA) BURCU ÇALIK Ermenistan'ın işgalinden kurtarılan Karabağ'ın sembol şehri Şuşa'ya yıllar sonra ailesiyle dönen İlhame İbrahimova, çocukluğunda ailesiyle terk etmek zorunda kaldığı kentte şimdi evlatlarını büyütebilecek olmanın mutluluğunu yaşıyor.
Azerbaycan ordusunun 8 Kasım 2020'de işgalden kurtardığı Karabağ'ın sembol şehri Şuşa, küllerinden doğmaya hazırlanıyor. Tam 28 yıl Ermenistan işgali altında kalan şehirde evler, kamu binaları yıkılma noktasına gelirken, yüzlerce yıllık tarihi ve kültürel yapılar da ciddi tahribata uğratıldı.
Azerbaycan tarih ve kültürünün simgelerinden olmasının yanı sıra hem bölgeye hakim coğrafi konumu hem de Karabağ'ın en büyük şehri Hankendi'ye giden yolun üzerinde bulunması nedeniyle stratejik önem taşıyan Şuşa'nın işgalden kurtarılmasının ardından hızla başlatılan altyapı ve üstyapı çalışmaları kapsamında öncelikle elektrik ve su problemleri giderildi.
Şuşa, imar, inşaat ve restorasyon çalışmalarıyla yeniden ayağa kaldırılıyor
İmar, inşaat ve yol yapım faaliyetlerinin yoğun şekilde devam ettiği kentte, Valilik binasının onarımı ve zarar gören tarihi yapıların restorasyonu yapılıyor.
Azerbaycanlı ünlü şair ve devlet adamı Molla Penah Vagif'in onuruna inşa edilen ve işgal döneminde sadece dış kolonları ayakta kalan anıt, restorasyonunun ardından açılırken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in katılımıyla şehirde ilk kez "Vagif Şiir Festivali" düzenlendi.
Ayrıca geçmişi 1768'e kadar uzanan Yukarı Gövher Ağa Mescidi de onarılarak kullanıma sunuldu. Azerbaycan'ın "kültür başkenti" ilan edilen Şuşa'da 10 aydır yürütülen bu çalışmalar sonunda hayat yeniden yeşermeye başladı.
"Gözyaşlarımızla Şuşa'ya geldik"
Ağırlıklı olarak asker, polis ve inşaat görevlilerinin bulunduğu şehrin ilk sakinleri ise görevlilerin aileleri oldu. Aslen Şuşa'lı 30 yaşındaki İlhame İbrahimova da yıllar önce terk etmek zorunda kaldığı topraklara şimdi eşi ve çocuklarıyla dönmekten duyduğu mutluluğu AA muhabirine anlattı.
Eşinin polis olduğunu ve Şuşa'ya 4 ay önce yerleştiklerini dile getiren İbrahimova, "Ben çocukken ailemle burayı terk etmek zorunda kalmıştım. Döndüğümüzde çok duygulandık, çok sevindik. Gözyaşlarımızla Şuşa'ya geldik. Duygularımı ifade etmek çok zor. Burada olmak, yaşamak çok güzel bir duygu." dedi.
Kadim şehirlerden biri olan Şuşa'nın güzel camileri ve abidelerinin bulunduğuna, havasının çok temiz olduğuna işaret eden İbrahimova, şehrin kurtarılmasını, burada yaşamın başlamasını sağlayan şehitleri rahmet ve minnetle andıklarını vurguladı.
"Çocuklarım Şuşa'da okullarına gidecek, burada büyüyecek"
Ailesinden de bir şehit verdiklerini anlatan İbrahimova, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şuşa'da kendi evimiz vardı ama tamamen dağıtılmış, sökülmüş vaziyette bulduk orayı. Bu nedenle bir süreliğine bizi şu an bulunduğumuz eve yerleştirdiler. Okulların da açılmasıyla burada yaşamayı çok istiyoruz. Çocuklarım inşallah Şuşa'da okullarına gidecek, burada büyüyecekler. Bizim göremediğimizi, evlatlarımın görmesini çok istiyorum.
Herkesi Şuşa'ya davet ediyoruz. Gelip burayı görsünler. Diğer vatandaşların gelişini de sabırsızlıkla bekliyoruz."