Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Burhanettin Kaptı, çocuklarda en sık gördükleri hastalıklardan biri olan miyop, hipermetrop, astigmatın tedavisi ve tanısının önemli olduğunu söyledi.
Çocuklarda en çok miyop rahatsızlığı görülüyor
Miyop gibi rahatsızlıklar daha küçük yaşlarda yüzde 2025 civarında rastlanırken, okula başlama çağında daha sık karşılaşıldığına işaret eden Kaptı, kendilerini iyi ifade edemeyen çocukların rutin bir tarama programı kapsamında okula başlamadan önce göz muayenesi olmaları gerektiğini vurguladı.
Kaptı, ilk 6 aylık dönem ile 3 yaş civarı ve okula başlama çağında göz muayenesinin tavsiye edildiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Özellikle 'ambliyopi' dediğimiz göz tembelliğinin erken tanısı önemli. Çünkü bunun erken yaşlarda tedavisi mümkün. İleri yaşlarda göz tembelliği gözde kalıcı hasar bırakıyor. Erken tanı ve tedavi özellikle göz tembelliği açısından önemli. Çocuklar kendini ifade edemediğinden dolayı bazı belirtiler göz bozukluğunun habercisi olabiliyor. Televizyona yakından bakma, resim yaparken çok yakından kağıda, deftere gömülerek resim çizme gibi belirtirler kırma kusurlarının habercisi olabiliyor. Bunlar bizim ve aileler için uyarıcı bulgular. Böyle belirtiler varsa daha erken yaşlarda da bir göz muayenesi tavsiye ediyoruz. Ama hiçbir belirti olmasa bile bütün çocukların okula başlamadan önce mutlaka göz muayenesi olması önemli."
Kaptı, kırma kusurlarının çocukların okuldaki başarısını etkileyebileceğine işaret ederek, "Aileler veya öğretmenler, 'Çocuk tembel, kafası çalışmıyor.' gibi yorumlayabilir. Halbuki bunun altında yatan bir kırma kusur olabilir. Okul başarısını mutlaka etkileyebilir. Arkadaşlarıyla ilişkisini etkileyebilir. Özellikle yakından dahi olsa tahtayı göremeyen çocuklar ve okul başarısı bozuk olan çocukların da mutlaka bir göz muayenesi olması gerekir. Bir göz bozukluğunun olmadığının ekarte edilmesi çok önemli bir husus." diye konuştu.
Göz tembelliğinin sinsi seyrettiğini aktaran Kaptı, dışarıdan bakıldığında bunun fark edilemeyebileceğini ancak rutin göz muayenesi sırasında fark edileceğini dile getirdi.
Anne, baba, birinci derece yakınlarda bir göz bozukluğu, göz tembelliği öyküsü varsa bu durumun çocuklarda da görülebileceğini anlatan Kaptı, erken teşhis konulduğunda kapama veya gözlük tedavisiyle göz tembelliğinin önlenebildiğini kaydetti.
Kaptı, çoğunlukla bir belirti vermeyen göz tembelliğinde çocuğun, bir gözünü kapayarak okumaya veya televizyona, tablete bakmaya çalışmasının uyarıcı bir belirti olabileceğine dikkat çekerek, "Hatta göz tembelliği teşhisi konan çocuk varsa bunların kardeşlerinin de mutlaka göz muayenesi olması lazım. Çünkü onlarda da göz tembelliği olabilir." değerlendirmesinde bulundu.