Ekonomik kriz nedeniyle işsizlik ve yoksulluğun giderek arttığı Lübnan'da halk akaryakıt ve ilaç bulmakta zorlanıyor. Benzin istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluşuyor, ilaç bulmak için eczaneleri tek tek dolaşan vatandaşlar çoğu zaman elleri boş dönüyor. Lübnanlıların haftalardır süren benzin kuyrukları çilesine son günlerde ekmek kuyrukları da eklendi. Mazotla çalışan fırınların çoğu kapanırken, ekmek çıkaran diğerlerinin önünde uzun kuyruklar oluşmaya başladı. Halkın çektiği bu sıkıntılara rağmen Meclisteki siyasi güçler, uluslararası yardımların önünü açacak ekonomik reformları vadeden yeni hükümeti kurma çabalarında bir yıldan uzun süredir ilerleme kaydedemedi.
Ülkedeki kriz ortamında Lübnanlılar, 15 Ağustos sabahına kuzeydeki Akkar bölgesinde ordunun dağıtmak için el koyduğu benzin deposunda meydana gelen patlama haberiyle uyandı. Akkar'a bağlı EtTelil beldesindeki patlamada 28 kişi hayatını kaybetti, durumu ağır olan bazılarının Türkiye'ye gönderildiği 79 kişi de yaralandı.
Beyrut Limanı'ndaki büyük patlamadan bir yıl sonra Lübnan'ı bir kez daha sarsan Akkar'daki olay, devletin sübvanse ettiği akaryakıtın stoklandığı depolara baskın düzenleyen askerlerin de hayatlarına mal oldu. Ordudan yapılan açıklamaya göre patlamada 2 asker öldü, 11'i ağır olmak üzere 18 asker yaralandı, 4 asker ise hala kayıp.
Lübnan ordusu, deponun içinde yer aldığı arazi sahibi ve oğlunun gözaltına alınarak yargı makamlarının gözetiminde sorgulandığını açıkladı. Ancak patlamanın nedenleri ve suçlulara dair yürütülen soruşturmadan henüz bir sonuç çıkmadı.
"Çocuklarımın hayatının böyle bir trajediyle son bulacağını hayal etmemiştim"
Patlamada Akkar'a bağlı Duse köyü sakini Şuraytih ailesinden Halid, Celal, Hüseyin ve Feyyaz isimli 4 genç yaşamını yitirdi.
Duse köyündeki evlerinde taziyeleri kabul eden acılı babalar Adil ve Muin Şuraytih, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, "güvenebildikleri tek makam" olarak niteledikleri orduya seslenerek suçluların bulunmasını istedi. Akkar patlamasında 2 evladını yitiren gözü yaşlı baba Adil Şuraytih, 32 yaşında evli ve 2 kız babası Hüseyin ile 25 yaşındaki Feyyaz'ın orduda görevli olduklarını belirtti.
Şuraytih, olayla ilgili şunları söyledi:
"Hüseyin ve Feyyaz, deponun olduğu yere araçlarına biraz benzin almak için gittiler. Çünkü piyasada benzin yok. Bölge sakinleri de deponun oraya akın etti. Oluşan izdihamla birlikte çıkan olaylardan sonra depo sahibi yangın çıkarmakla tehdit etmiş ve daha sonra açılan ateş sonucu patlama meydana gelmiş. Çocuklarımın hayatının böyle bir trajediyle son bulacağını hayal etmemiştim."
Facianın ardından evlatlarını aramak için hastane hastane dolaşmaya başladığını aktaran Şuraytih, karşılaştığı korkunç tabloyu, "Kömürleşmiş cesetler gördüm, cesetler tanınmaz haldeydi." sözleriyle anlattı.
Ağır yaralıların bile tanınmaz halde olduğunun altını çizen Şuraytih, sonunda Trablusşam kentindeki devlet hastanesinin morgunda çocuklarının cesetlerini bulduklarını söyledi. Ülkede mazot ve benzin temin edemeyen yetkilileri yaşanan faciadan sorumlu tutan Şuraytih, sadece orduya güvendiklerini ve onlardan suçluların bulunmasını istediklerini dile getirdi.
"Herkes gibi benim evlatlarım da benzin için gitti"
Adil Şuraytih'in kardeşi Muin Şuraytih de patlamada 16 yaşındaki Celal ve 20 yaşındaki Halid isimli 2 evladını kaybetti. Muin Şuraytih, "Lübnan ordusunun ele geçirdiği depodaki benzini vatandaşa dağıttığını duyduk. Haberi aldıktan sonra akın eden herkes gibi benim evlatlarım da benzin için gitti. Sonrasında bu felaket yaşandı ve ikisi de kurbanlar arasında yer aldı." diye konuştu.
Doğrudan kimseyi suçlamadıklarını ifade eden Şuraytih, "Patlamanın sebebi, Lübnan'da birçok alanda yayılan ihmallerdir." dedi. Baba Şuraytih, ordu yöneticilerine seslenerek evlatlarının canına mal olan bu facianın sorumlularının bulunması çağrısında bulundu.
Ülkedeki akaryakıt krizi
Son 30 yılın en büyük ekonomik krizinin yaşandığı Lübnan'da devlet, günlük tüketilen 12 milyon litre civarındaki akaryakıtı Merkez Bankası üzerinden sübvanse ediyordu. Merkez Bankasından yapılan yazılı açıklamada, 12 Ağustos itibarıyla uygulanmak üzere akaryakıta sağlanacak döviz kredilerinin resmi kur yerine piyasadaki serbest kur (karaborsa) üzerinden hesaplanacağı ve böylelikle akaryakıt sübvansiyonunun kaldırılacağı belirtilmişti.
Açıklamada ayrıca piyasaya sürülecek akaryakıtın fiyatının Enerji Bakanlığınca belirleneceği kaydedilmişti.
Enerji Bakanlığının sübvansiyonun kalkmasına rağmen eski fiyatı sürdürmesi nedeniyle ülkedeki akaryakıt istasyonlarının hemen hemen tümü pompaları kapattı. Lübnan ordusu, Merkez Bankasının akaryakıta yönelik sübvansiyonu kaldırma kararından sonra yeni fiyatlar belirlenmediği için pompaları kapalı tutan akaryakıt istasyonlarına 14 Ağustos Cumartesi günü itibarıyla baskınlar düzenleyerek, benzin ve mazota el koyma devriye başlatmıştı.
Lübnan Başbakanlığı, Akkar bölgesinde 28 kişinin ölmesine, 79 kişinin yaralanmasına yol açan akaryakıt deposundaki patlama için bir gün yas ilan etmişti. Ekonomik kriz nedeniyle Lübnan'daki hastanelerin yeterli imkanlara sahip olmadığından dost ve kardeş ülkelerden tıbbi yardım talebinde bulunuldu. Yaralılar için Türkiye ve diğer bazı ülkelerden acil tıbbi yardımlar ulaşmıştı.
Lübnan Sağlık Bakanı Hamad Hasan ve eski Başbakan Saad elHariri de patlamanın ardından ambulans uçak gönderen Türkiye'ye teşekkür etmişti.