Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Afganistan’da yaşanan insani dramı, kaynağında çözme yönünde irademizi koruyor, sınırlarımızda da olası mülteci akınlarına karşı gerekli tüm tedbirleri alıyoruz. Afganistan’ın istikrara kavuşması için Cumhurbaşkanımız liderliğinde üzerimize düşeni yapmayı da sürdürüyoruz" dedi.
İstanbul Valiliğince Arkeoloji Müzesinin bahçesinde düzenlenen Yası Matem Orucu Açma Buluşması'na katılan Oktay, burada yaptığı konuşmada katılımcılara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını iletti.
17 Ağustos depreminin yıldönümü vesilesiyle deprem felaketinde ve son günlerde yaşanan doğal afetlerde hayatını kaybeden bütün vatandaşlar ile tüm şehitleri rahmetle andığını ifade eden Oktay, son afetlerde gönüllü olarak yardıma koşan vatandaşların ve sivil toplum kuruluşlarının örnek bir dayanışma ruhu ile birlik ve beraberlik örneği gösterdiğini dile getirdi.
Kerbela bizlerin ortak yürek acısıdır"
"Kerbela, Allah ve Resulüne iman edip Ehli Beyt sevgisini gönüllerine nakşeden bizlerin ortak yürek acısıdır" diyen Oktay, şöyle devam etti:
"Bu menfur hadise, bir ibretler, hakikatler hadisesidir ve Kerbela’ya sebebiyet verenler mezhep ve meşrep farkı gözetmeksizin tüm Müslümanların vicdanlarında mahkum olmuştur. Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da canını feda ederek, insanlığa bir ders bıraktığı gerçeğini göz ardı etmemeliyiz. Bu ders, insanlığa birliği, kardeşliği korumanın; nifaktan ve tefrikadan uzak durmanın önemini anlatır. Kerbela, Hazreti Hüseyin’i anlayarak daima haksızlığın ve zulmün karşısında sapa sağlam durmayı öğütler. Hazreti Hüseyin, hakkın, hakikatin, huzurun ve barışın yeryüzüne hakim olması için yola çıkmıştır ve bu yolda zulme rıza göstermemiş, adaletsizliğe seyirci kalmamıştır. Bugün dünyanın dört bir yanında kardeşlerimiz zulme uğrarken, masum siviller hayattan koparılırken bizlere düşen, Kerbela’yı doğru anlamak ve haksızlıklar karşısında Hazreti Hüseyin misali bir duruş sergilemektir. Irk, dil, mezhep ve meşrep farklılıklarını suni gündemlerle öne çıkararak kardeşliğimizi hedef alanlara, coğrafyamızda yeni Kerbela’lar yaşanmasını arzulayanlara karşı uyanık olmaktır, uyanık olmalıyız. Bizlere düşen Hazreti Hüseyin Efendimiz gibi iyilerin ve iyiliklerin yanında, kötülerin ve kötülüklerin karşısında olmak, hakkı ve hakikati ayakta tutmaktır."
Afganistan'da yaşananlar
En güncel örnek olarak birlik, beraberlik sağlanamayan Afganistan’da yaşanan insani dramın ortada olduğunu anlatan Oktay, Afganistan'ın uzun yıllardır siyasi istikrarsızlık, iç savaş ve belirsizlik haliyle boğuştuğunu hatırlattı.
Oktay, "Afganistan’da yaşanan insani dramı, kaynağında çözme yönünde irademizi koruyor, sınırlarımızda da olası mülteci akınlarına karşı gerekli tüm tedbirleri alıyoruz. Afganistan’ın istikrara kavuşması için Cumhurbaşkanımız liderliğinde üzerimize düşeni yapmayı da sürdürüyoruz." diye konuştu.
Pendik'teki Cemevi olayına da değinen Oktay, şunları kaydetti:
"Hiç kimsenin bizi bölmesine, ayrıştırmasına ve kardeşliğimize zarar vermesine izin vermeyeceğiz. Cemevlerimize ya da alevi vatandaşlarımıza yapılan herhangi bir müdahaleyi, taşkınlığı kabul etmemiz mümkün değildir ve anında gerekeni de yaparız ve yapıyoruz da. Yakın zamanda Pendik’te gerçekleşen bu gibi hadiselere titizlikle eğilen ve failleri yakalayan İstanbul Valiliğimize, Sayın Valimize ve emniyet güçlerimize teşekkür ediyorum. Fitne, fesat ve tefrika girişimlerine fırsat vermeyecek, elbirliği ve gönül birliği içinde yolumuza devam edeceğiz."
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da yarının 10 Muharrem Aşure Günü olduğunu, gönüllerin mahzun ve hüzün dolu, sofralarda da bu hüznün yası olduğunu söyledi.
Yürekleri dağlayan Kerbela hadisesinin yaşandığı gün, Peygamber Efendimiz'in, “Benim dünyadaki çiçeğim, reyhanım” buyurduğu sevgili torunu Hazreti Hüseyin ile çoğu Ehli Beyti Mustafa’dan 72 yârenin önce susuzluğa mahkum edildiğini, sonra da şehit edildiğini belirten Yerlikaya, olayın üzerinden 1341 yıl geçmesine rağmen ne acının dindiğini ne de yasın bittiğini kaydetti.
Hazreti Hüseyin ve Ehli Beytin, Kerbela çöllerinde ne verdikleri sözden ne de tuttukları yoldan döndüklerini anlatan Yerlikaya, Peygamber Efendimiz'in "İman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek anlamda iman etmiş olamazsınız" şeklinde buyurduğunu söyledi. Hazreti Hüseyin ve beraberindekilerin, bu derin anlayışı kendilerine düstur edindiklerini vurgulayan Yerlikaya, "Zulme ve haksızlığa karşı çok cesur bir mücadelenin de simgesi oldular. Hazreti Peygamberimizin torununa reva görülen o muamele, bu toprakların her karışında, her bir Müslüman'ın hanesinde yankılandı durdu, bin yılı aşkın senedir." diye konuştu.
Bu toprakların sevgi ve hoşgörü medeniyetinin, birlikte yaşama kültürünün doğduğu, Hoca Ahmet Yesevilerin, Hacı Bektaşi Velilerin, Horasan Erenlerinin toprakları olduğunu anlatan Vali Yerlikaya, bu coğrafyada, sözleriyle manevi dünyaya rehber olan Yunus Emreler, Ahi Evranlar, Hazreti Mevlanalar yetiştiğini ve dünyaya örnek olduğunu dile getirdi.
Programa, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, İstanbul İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nuh Köroğlu, İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanı Albay Tayfun Paşaoğlu, Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, Dünya Ehli Beyt Vakfı Başkanı Fermani Altun, sanatçı Yavuz Bingöl, Hüseyin ve Kezban Hatemi ile sivil toplum kuruluşu yetkilileri, kaymakamlar ve ilçe belediye başkanları katıldı.