İSTANBUL ((AA) Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Türker Gürsoy, "Sigortacılık ve özel emeklilik sektörümüz bugün, sigortacılık tarafında yıllık ortalama yüzde 20, bireysel emeklilik fonları tarafında ise yüzde 30'ları aşan oranlarda büyüyen, 335 milyar TL'ye ulaşan aktif büyüklüğü ile bankacılıktan sonraki en büyük finansal yapı konumundadır." dedi.
Gürsoy, Turkuvaz Medya Grubu’nun ekonomi haber kanalı A Para tarafından düzenlenen Finansın Geleceği Zirvesi'ndeki konuşmasında, Türkiye ekonomisi için sektörün önemine işaret etti.
Sigortacılık ve özel emeklilik sektörünün, ülke ekonomisine güvence temin etme ve tasarruf sağlama işlevlerini yerine getirdiğini belirten Gürsoy, şunları kaydetti:
"Sigortacılık ve özel emeklilik sektörümüz bugün, sigortacılık tarafında yıllık ortalama yüzde 20, bireysel emeklilik fonları tarafında ise yüzde 30'ları aşan oranlarda büyüyen, 335 milyar TL'ye ulaşan aktif büyüklüğü ile bankacılıktan sonraki en büyük finansal yapı olarak sistem içindeki payını istikrarlı bir şekilde artırmaya devam eden, gelişme dinamizmi son derece yüksek bir sektör konumundadır. SEDDK olarak sigortacılığı ve özel emekliliği uluslararası entegrasyonu yüksek, finansal ve kurumsal yeterliliği sağlam, istikrarlı ve sürdürülebilir büyümeye sahip bir sektör olarak konumlandırma hedefiyle yola çıkmış bulunuyoruz.
Kurum olarak önceliklerimizin başında, katılımcı bir yaklaşımla sektörümüzün yapısal gelişim konularına odaklanan bir regülasyon anlayışı benimseyerek sektörün gerçek potansiyeline ulaşmasını sağlayacak düzenlemeler yapmak geliyor. Bu kapsamda kısa süre içinde önemli düzenlemeleri hayata geçirdik, yakın dönemde yeni birçok önemli düzenlemeyi daha hayata geçiriyor olacağız."
"Trafik sigortası primlerinde son derece olumlu yansımalar var"
Çalışmalarının arasında yer alan zorunlu trafik sigortasında tazminatların daha hızlı ve adil bir şekilde ödenmesine imkan sağlayan düzenlemeler hakkında bilgi veren SEDDK Başkanı Gürsoy, 2020 yılında verilen Anayasa Mahkemesi kararı çerçevesinde ve diğer önemli gelişmeler doğrultusunda, Karayolları Trafik Kanununda önemli değişiklikler yaptıklarını aktardı.
Gürsoy, tazminatlar konusunda yaşanan belirsizliklerin ortadan kaldırılması sayesinde, sigortalıların korunmasının yanında araç sahibi milyonlarca vatandaşı ilgilendiren trafik sigortası primlerinde de son derece olumlu yansımaların olduğunu bildirdi.
Kurum olarak stratejik öncelikleri arasında finansal sigortaların hızla geliştirilmesinin geldiğine dikkati çeken Gürsoy, çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Alacak sigortası, kefalet sigortası, bina tamamlama sigortası gibi sektörümüzün reel kesimin ihtiyaç duyduğu finansal güvenceleri sağlama kapasitesinin hızla artırılması yönünde çalışıyoruz. Bu yönde attığımız en önemli adım ise Özel Riskler Yönetim Merkezinin kurulması ve Devlet Destekli Alacak Sigortası sisteminin bu merkez çatısı altına alınmasıdır. Bu sayede Devlet Destekli Alacak Sigortası sisteminin kavuştuğu yeni yasal imkanlarla daha etkin çalışması ve özellikle alacak sigortasının çok daha yaygın şekilde özellikle KOBİ'lere ulaşmasının sağlanmasını hedefliyoruz. Diğer finansal sigorta ürünlerinin geliştirilmesi için gerekli yasal mevzuat değişikliklerini de önümüzdeki dönemde meclis gündemine taşıyor olacağız.
Sigortacılık açısından değinilmesi gereken önemli konulardan bir diğeri de hiç kuşkusuz doğal afetler. Son yıllarda artış eğiliminde olduğunu gözlemlediğimiz doğal afetlerin yol açtığı zararların telafi edilmesinde önemli rol üstlenen kuruluşlarımızın başında Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) geliyor. DASK'ın kuruluş misyonuna uygun olarak, son dönemde yaşanan doğal afetler göz önünde alınarak ilgili taraflarla birlikte önemli bir çalışmaya daha başlattık, bu kapsamda başta sel olmak üzere mümkün olan diğer doğal afet risklerinin de ek teminat olarak DASK kapsamına almayı planlıyoruz."
"TARSİM'in ürünlerine yenilerini eklemek yönünde çalışmalarımız devam ediyor"
Türker Gürsoy, tarımsal üretimde arz güvenliğinin sağlanmasında bugüne kadar önemli rol üstlenen TARSİM'in ürünlerine yenilerini eklemek yönünde çalışmaların devam ettiğini bildirdi.
Tarım üreticilerini, verim düşüşlerinin yanı sıra fiyat dalgalanmalarından doğan zararlara karşı da korumak amacıyla Devlet Destekli Gelir Koruma Sigortasına yönelik çalışmalarının son aşamaya geldiğini bildiren Gürsoy, Tarım ve Orman Bakanlığı ve TARSİM ile yürüttükleri projeyi yıl sonuna kadar pilot olarak uygulamaya koyma amacında olduklarını aktardı.
Gürsoy, gündemlerindeki en önemli konulardan bir diğerinin de katılım sigortacılığı olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Bu konuda kısa sürede öncü ve önemli adımlar atmayı başardık. Türkiye'ye özgü, yenilikçi, tutarlı ve kolay uygulanabilir bir mevzuat altyapısı oluşturarak katılım sigortacılığı ve emeklilik uygulamalarının süratle büyüyebileceği bir zemin oluşturduk. Nitekim halen katılım sigortası sunan şirketlerin yanı sıra yerli ve yabancı gruplardan yeni katılım şirketi kuruluş başvurusu almaya başladık. Hedefimiz katılım sigortacılığı ve emeklilik faaliyetlerinin sektördeki payını yüzde 5 düzeyinden yüzde 10'ların üzerine çıkarmanın yanında Türkiye’nin bu alanda başarılı bir model olarak uluslararası merkezi bir konumuna gelmesini sağlamak.
Uluslararası standartlara uyum kapsamında yürüttüğümüz çalışmalardan en önemlisi ise 2023 yılında uygulanmaya başlanacak olan UFRS 17'ye uyum yönündeki çalışmalarımız. Sektörün finansal raporlama uygulamalarına çok kapsamlı radikal değişiklikler getiren bu çalışmalar sonuçlandığında, uluslararası sisteme uyumun gelişmesiyle birlikte halihazırda sektörde son derece yüksek olan yatırımcı ilgisinin daha da artarak devam etmesini bekliyoruz."
"Özel emeklilik kuruluşlarından BES'e yaklaşık 5 milyar TL tutarında aktarım olması bekliyoruz"
SEDDK Başkanı Gürsoy, konuşmasında Türkiye'nin finansal sistemi içindeki en önemli başarı örneklerinden biri durumundaki Bireysel Emeklilik Sistemi'ne de değindi.
2003 yılından bu yana katılımcı sayısında istikrarlı artış görülen BES'in, 2013 ve 2017 yıllarında sırasıyla hayata geçirilen devlet katkısı reformu ve otomatik katılım sistemi ile daha hızlı geliştiğini vurgulayan Gürsoy, şu bilgileri verdi:
"2012 yılında sistemde 3 milyon civarında katılımcı bulunurken, şu an yaklaşık 13 milyon katılımcıya ulaşmış durumdayız. Fon büyüklüğü ise 2012 yılındaki 26 milyar TL'den bugün devletimizin de yüzde 25 desteğiyle birlikte 190 milyar TL'yi aştı. SEDDK olarak tüm vatandaşlarımızın BES’in avantajlarından yararlanmasını sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda iki temel hedef belirledik. İlki BES'in katılımcı bazının genişletilmesi çerçevesinde şekilleniyor. Bu amaçla, Mayıs 2021'de yapılan kanun değişikliği ile 18 yaş altı kişilerin de BES’e katılabilmelerine imkan tanıdık.
Beklediğimiz gibi bu gelişme oldukça yüksek ilgiyle karşılandı. Aradan geçen kısa süre içinde, 18 yaşından küçük yaklaşık 50 bin kişi sisteme dahil olmuş ve bu kişilere ait toplam fon büyüklüğü ise 40 milyon TL’yi aşmıştır. Emekliliğe yönelik taahhütte bulunan özel emeklilik kuruluşlarından 2023 yıl sonuna kadar BES'e aktarım imkanı sağladık. Bu imkan çerçevesinde özel emeklilik kuruluşlarından BES'e yaklaşık 5 milyar TL tutarında aktarım olması bekliyoruz."
"BES'in bütünleşik bir güvence paketi olarak sunulmasına yönelik çalışmamızı tamamladık"
Türker Gürsoy, diğer hedeflerinin BES'in cazibesinin artırılması yönünde attıkları adımlar ve uzun vadede uygulamaya koymayı öngördükleri reformları kapsadığına dikkati çekerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bu amaçla SPK ve Takasbank'la birlikte Bireysel Emeklilik Fon Alım Satım Platformu (BEFAS) hayata geçirilerek BES katılımcılarının tüm emeklilik yatırım fonlarını seçebilmesine imkan sağladık. BES'in hayat ve sağlık ürünleriyle birlikte bütünleşik bir güvence paketi olarak sunulmasına yönelik çalışmamızı tamamladık. Katılımcıların kısa vadeli finansal ihtiyaçlarını sistemden ayrılmak zorunda kalmadan kısmi çekiş yoluyla giderebilmesini ve böylece sistemde devamlılığını sağlayacak çalışmalarımızın da son aşamaya gelmiş bulunuyoruz.
Sektörün tüm paydaşları ile birlikte ortak akıl çerçevesinde geliştirilen bu adımlarla sigorta ve özel emeklilik sektörümüzün daha da güçlenerek yoluna devam edeceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda SDDK olarak benimsediğimiz regülasyon anlayışını detaylı olarak açıklayacağımız 5 yıllık Stratejik Planımızı yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Böylelikle sektörümüze, vatandaşlarımıza, paydaşlarımıza ve sektöre ilgi gösteren tüm yatırımcılara uzun vadeli bir öngörü sağlamış olacağız."