KOCAELİ (AA) Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, yeni tip koronavirüs (Kovid19) salgınıyla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda 2021 yılı için yüzde 8'in üzerinde bir büyüme beklediklerini bildirdi.
Elvan, Kocaeli Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Kocaeli İş Dünyası Buluşması" programında, orman yangınları ve sel felaketi nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara şifa diledi, bu afetlerden etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini sunduğunu ifade etti.
Yangın ve sel felaketleri esnasında olduğu gibi sonrasında da hayatın normale dönebilmesi ve yaraların sarılabilmesi için her neye ihtiyaç varsa tüm kaynaklarıyla vatandaşın yanında olmaya devam edeceklerini söyleyen Elvan, el birliğiyle bu zorlu zamanların da üstesinden birlikte gelineceğini vurguladı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak, üretime, ihracata ve istihdama can verenlerin, yani ekonomide çarkları döndürenlerin yanında olmaya büyük gayret gösterdiklerine işaret eden Elvan, sağlıklı kararlar için ekonomideki gelişmeleri yerinde gözlemlemenin, ihtiyaçları sahada tespit etmenin ve karşılıklı istişarelerde bulunmanın değerini çok iyi bildiklerini dile getirdi.
Elvan, bu nedenle saha ziyaretlerine büyük önem verdiklerini, Kocaeli'nin güçlü üretim altyapısı, lojistik avantajları ve nitelikli insan kaynağıyla ülkenin en dikkati çekici rol modellerinden biri olduğunu belirterek, "Burada üretim çeşitliliği var. İnovasyon ve yüksek katma değer var. Gözü pek ve cesaretli girişimciler var. İşte tüm bu faktörlerin birleşmesi sayesinde Kocaeli, son 15 senede Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına imza attı. Bu büyümenin sürükleyici gücü ise yaklaşık 4 kata yakın artan ihracat hacmi oldu. Oluşturduğunuz ekosistem, neredeyse mükemmele yakın işliyor. Sürdürülebilir büyüme ve kalkınma noktasında Kocaeli'nin başarısı pek çok ilimize ilham verecek nitelikte. Bugün sizlerle gerçekleştireceğimiz istişarelerin, önümüzdeki dönem politikaları açısından son derece müspet sonuçlar doğuracağına inanıyorum." dedi.
Bakan Elvan, 2020'nin tüm dünyada her türlü ekonomik ve sosyal düzenin test edildiği mücadele dolu bir yıl olduğunu, küresel ekonominin 2. Dünya Savaşı sonrası dönemin en derin daralmasını yaşadığını, milyonlarca insanın işsiz kaldığını ifade etti.
Tüm ülkelerin ellerindeki imkanlar çerçevesinde krizin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla görülmemiş ölçülerde genişleyici para ve maliye politikaları uyguladığına dikkati çeken Elvan, aşılanmanın hız kazanması, ertelenmiş talebin devreye girmesi ve geçen senenin düşük baz etkisinin de katkısıyla bu sene küresel çapta yüksek büyüme oranları beklendiğini söyledi.
"Arztalep uyumsuzlukları ve artan emtia fiyatları küresel enflasyonu yukarı çekiyor"
Bununla birlikte, virüsün yeni varyantlarının küresel toparlanmanın gücü ve sürdürülebilirliğine ilişkin soru işaretleri oluşturduğunu bildiren Elvan, dolayısıyla makrofinansal istikrar açısından dikkatle takip edilmesi ve temkinli olunması gereken bir dönemi yaşadıklarını belirtti.
Salgın sürecinin, küresel ekonomik görünüme ilişkin üç temel sorunu da beraberinde getirdiğini belirten Elvan, şunları kaydetti:
"Bunlardan ilki, küresel enflasyon oranlarındaki artış. Ekonomik aktivitenin güçlenmesi, arztalep uyumsuzlukları ve artan emtia fiyatları küresel enflasyonu yukarı çekiyor. Emtia fiyatları artışında, salgın döneminde uygulanan genişlemeci politikalar, kuraklık ve stoklama eğilimindeki yükselişin etkili olduğunu görüyoruz. Küresel emtia fiyatlarındaki bu artış, girdi maliyetleri kanalıyla sanayicimizi de doğrudan etkiliyor. İşin bir diğer boyutu daha var. Gelişmiş ülke otoriteleri, küresel enflasyondaki bu artış eğiliminin geçici olacağını düşünse de enflasyonun beklenenden daha kalıcı olabileceği riskini de göz ardı edemeyiz. Gelişmiş ülke merkez bankalarının önümüzdeki süreçte atacağı adımlar, küresel finansal piyasalar üzerinde doğrudan etkili olacak. Yani finansal piyasalarda küresel anlamda veri duyarlılığının artacağı bir döneme girmekteyiz. Bu da bizim gibi yükselen piyasa ekonomilerinde, sermaye akımları, dış ticaret ve bekleyişler yoluyla dalgalanmalar yaşanmasına sebep olabilir."
Elvan, salgınla birlikte karşılaşılan ikinci sorunun, tedarik zincirinde yaşanan aksamalar olduğuna işaret ederek, "Yakından takip ettiğiniz gibi küresel çip krizi otomotivden beyaz eşyaya kadar birçok sektörü olumsuz etkiledi, etkilemeye de devam ediyor. Arz güvenliğini tehlikeye atan bu gelişmeler, üretimin de aksamasına neden oluyor. Küresel ekonominin önündeki üçüncü sorun ise borçluluk oranlarında yaşanan artışlar. Pek çok ülkede, gerek kamu gerekse özel sektör borçluluk oranlarının hızla yükseldiğine şahit oluyoruz. Bu durum, küresel ölçekte kamu maliyesi dengeleri ve reel sektör bilançoları açısından da risklerin arttığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.
"2021 yılı için yüzde 8'in üzerinde bir büyüme bekliyoruz"
Bakan Elvan, Türkiye ekonomisine ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
"Öncelikle, Türkiye pandeminin gerek sağlık ve gerekse sosyoekonomik olumsuz etkileriyle mücadelede son derece başarılı oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok hızlı, kararlı ve etkin adımlar attık. Salgınla mücadelede çoğu gelişmiş ülkenin sağlık sistemi sizlerin de bildiği gibi yetersiz kaldı. Türkiye'de ise sağlık alanında daha önce hayata geçirdiğimiz güçlü altyapılar sayesinde pandemi sürecini başarıyla yürüttük. Aşılamada ciddi mesafe katettik. Salgın sürecinde, kapsamlı ve koordineli ekonomi politikaları uyguladık. Bu çerçevede pandemiden etkilenen tüm kesimler için tedbirler aldık. Bu tedbirlerin katkısıyla Türkiye ekonomisi salgın sürecinde üretim kapasitesini korudu ve büyümeye devam etti. Sanayi üretimi, güçlü ihracatın da desteğiyle çarpıcı bir şekilde artarak, büyümenin motoru haline gelmiş durumda. Diğer sevindirici gelişme ise yatırımlardaki artış eğilimidir. Başta makineteçhizat olmak üzere yatırımlar artıyor, üretim kapasitemizi güçlü bir şekilde destekliyor. 2021'in ikinci çeyreğinde üretim, ihracat, hizmetler sektöründeki güçlü toparlanma ve baz etkisinin de katkısıyla yüzde 20'nin üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Aşılanma oranının daha da artmasıyla, başta turizm olmak üzere hizmetler sektöründe kademeli canlanma eğilimi devam ediyor. Öncü göstergeler ekonomide büyüme ve yatırım eğiliminin üçüncü çeyrekte de sürdüğüne işaret ediyor. Bu çerçevede, salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda 2021 yılı için yüzde 8'in üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Büyümenin temel sürükleyicilerinin ise yatırımlar ve dış talep olması, sağlıklı ve dengeli bir büyüme patikasında ilerlediğimizi gösteriyor. Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat çekici bir diğer özelliği de yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmamızdır."
Elvan, ihracatta temmuz ayı itibarıyla ilk defa yıllık 200 milyar doların üzerine çıkılarak rekor kırıldığını, dünya ihracatından alınan payın da arttığını belirterek, "2021'de güçlü ihracat performansımız, düşen altın ithalatı ve turizm gelirlerindeki artış sayesinde milli gelirin yüzde 3'ü civarında bir cari açık vermeyi bekliyoruz. Cari açıktaki düşüş, dış finansman ve ülke risk primi baskısını azaltmada da kritik bir rol oynayacak. Bu başarının temelinde Türk sanayisi bulunuyor. 2002'den bu yana sanayimiz, üretim kapasitesi, üretim çeşitliliği ve yenilik yapma kabiliyeti açısından ciddi mesafeler kaydetti. Üretimde başlayan bu yapısal dönüşümün hızlanarak devam etmesini son derece elzem görüyorum. Bu noktada, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, Sanayi ve Teknoloji Bakanımıza ve Ticaret Bakanımıza, huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından sistemli bir biçimde uygulanan Hamle Programı'nın en büyük destekçisi olduğumuzu ifade etmek istiyorum." dedi.
(Sürecek)