AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Rize'deki sel ve heyelana ilişkin, "Yaklaşık 340 milyon civarında belediyelerin ve merkezi hükümetin tespit ettiği bir ziyanla karşı karşıyayız. İlk andan itibaren Rize'de de hem herkese yardımların ulaştırılması, insanların selin önünden kurtulması, aynı zamanda yıkıntıların bir an evvel onarılması için bütün faaliyetlerimiz eksiksiz sürdürülüyor." dedi.
Rize'de 14 ve 22 Temmuz tarihlerinde yaşanan sel ve heyelanlardan etkilenen bölgeleri incelemek için kente gelen Kurtulmuş başkanlığındaki AK Parti heyeti, ilk olarak AK Parti Rize İl Başkanlığını ziyaret etti.
Kurtulmuş, burada düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görevlendirmesiyle afet bölgelerinde inceleme yapmak, son durumu ve yapılan çalışmaları yerinde görmek için Rize'ye geldiklerini, yarın da Artvin'e geçeceklerini söyledi.
Kentte yaşanan sel ve heyelanda hayatını kaybeden 6 kişiye Allah'tan rahmet dileyen Kurtulmuş, kayıp olan 2 kişinin de en kısa sürede bulunmasını temenni ettiklerini belirtti.
Kurtulmuş, Rize'de belki de yıl boyunca yağacak yağmurun 24 saat içerisinde yağdığını ifade ederek, hemen arkasından orman yangınları, onun arkasından da Batı Karadeniz'deki olağanüstü yüksek tahrip gücü olan bir felaketle karşı karşıya kaldıklarını anımsattı.
"Tüm bunların hepsi milletimiz için çok acı sınavlar oldu." diyen Kurtulmuş, "Büyük milletler iyi günlerinde bir araya gelip, güzellikleri paylaşabildikleri gibi kötü günlerinde, zor günlerinde de bir araya gelip dayanışma ruhu ve duygusu içerisinde karşı karşıya kaldıkları sıkıntıları, belaları en hafif şekilde atlatabilen milletlerdir. Tüm felaketler, tabii afetler karşısında ilk andan itibaren büyük bir sabırla, ferasetle, olgunlukla, dayanışma ruhu içerisinde bu süreçleri karşılayan milletimizin büyük kesimine teşekkürlerimizi ifade etmek istiyoruz." şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımız ilk saniyesinden itibaren bütün bu gelişmelere müdahale ederek, ekipleri yönlendirerek, birebir, bugün dahi tüm çalışmaları yerinde takip ederek, vatandaşımızın karşılaşmış olduğu sıkıntıları gerçekten en kısa sürede atlatılması ve yaraların sarılması için de olağanüstü bir gayrette liderlik ortaya koydu, koymaya devam ediyor." dedi.
"Şimdi bundan sonra yıkılanın yerine daha iyisini, daha güçlüsünü yapmak var"
Küresel iklim değişiklikleri nedeniyle bu tür afetlerin daha fazla gündeme gelebileceğine dikkati çeken Kurtulmuş, "Bunun sonucu olarak çok daha fazla bu tür afetlerle karşılaşmamız muhtemeldir. Hem dayanışmamızı daha fazla arttıracağız hem devletmillet olarak çok daha güçlü bir şekilde bu süreçlerin daha hafif atlatılması için mücadele edeceğiz hem de bütün bu afetlerden çıkarılan dersler sonucunda bundan sonraki süreçlerde gerçekten çok daha güçlü, çok daha başarılı olmanın gayreti içerisinde olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Rize'de yaşanan afetin detaylarını da paylaşan Kurtulmuş, "Yaklaşık 340 milyon civarında belediyelerin ve merkezi hükümetin tespit ettiği bir ziyanla karşı karşıyayız. İlk andan itibaren Rize'de de hem herkese yardımların ulaştırılması, insanların selin önünden kurtulması, aynı zamanda yıkıntıların bir an evvel onarılması için bütün faaliyetlerimiz eksiksiz sürdürülüyor. Zararların tespiti, hasarların tespiti, bunlar gerçekleştirilmiş oldu. Şimdi bundan sonra yıkılanın yerine daha iyisini, daha güçlüsünü yapmak var." ifadelerini kullandı.
"Bunu söyleyince bazılarının rahatsız olduğunu biliyorum ama bir kere daha söyleyeceğim, bu afet sonrası çalışmalarda gerçekten eksiksiz, kusursuz, önemli fedakarca çalışmalar sonucu büyük bir başarı ortaya konulmuştur. İnşallah afet olmasın ve böylesine büyük bir koordinasyon ihtiyacı da ortaya çıkmasın." diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef şunu da not düşmek isterim; hem orman yangınları hem sel afetleri karşısında Türkçe'nin iki tane güzel deyimi aklımıza gelmiyor değil. Türkçede derler ya 'Yangına körükle gitmeyin'. Bazılarının yangına körükle gittiğini, buradan siyaset devşirmek için gayret içerisinde olduğunu ne yazık ki gördük. Çok azınlık, çok marjinal bir gruptan bahsediyorum. Ayrıca 'Selden kütük aşırmak ya da selden kütük almak' da derler. Bazıları da selden kütük almaya çalıştı. Bunlara gerek yoktur. Türkiye'de herkes bu milletdevlet kaynaşmasına destek versin. Buradan siyaset çıkmaz, buradan siyaset yapılmamalıdır. Afetler siyaset alanı değildir, afetler birlik, beraberlik, dayanışma ve bütün noksanları, kusurları en kısa süre içerisinde sarma çabasını gerektirir."
"Bugün Afganistan'da, Orta Doğu'nun birçok yerinde terör varsa bunun en temel nedenlerinden birisi yabancı işgalidir"
Kurtulmuş, Afganistan'ın başkenti Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı bölgesinde düzenlenen terör saldırılarını da kınayarak, "Afganistan'da dün yaşanan saldırı dolayısıyla Türkiye olarak bu saldırının karşısında güçlü bir şekilde durduğumuzu ifade etmek istiyorum." dedi.
Terörün insanlık suçu olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Maalesef Afganistan'da dün yaşanan terör bir kez daha terörün esas kaynaklarının ne olduğunu küresel olarak düşünmemizi ortaya koyuyor. Orada 12 Amerikan askeri öldü, 80'in üzerinde Afgan sivil insan öldü. Çok sayıda, yüzlerce yaralı var. Bu rakam daha da artacak. Üzülerek ifade ediyorum ki bu haberi veren haber kaynakları 12 Amerikan askerinin ölümünü başa çıkarmış. Altta da sanki değersizmiş gibi '80 tane Afgan hayatını kaybetti' şeklinde uluslararası haber ajansları haberi bu şekilde geçti. Bu aslında Afganistan'dan kurtulmak için uçağın kanadına sarılıp havalanan, gücü yetmediği için düşerek parçalanan insanın fotoğrafını tişörtüne yazan anlayıştan hiçbir farkı olmayan anlayıştır. Kendi hayatlarını ciddiye alan ama masum milyonlarca Afgan'ın hayatını hiçe sayan bir anlayışın ürünüdür. Bunun da doğru olmadığını ifade etmek istiyorum."
"Bugün Afganistan'da, Orta Doğu'nun birçok yerinde terör varsa bunun en temel nedenlerinden birisi yabancı işgalidir. Eğer Afganistan'ın işgali olmasaydı bugün dünyadaki birçok terör örgütünün yaşayacağı, vücut bulacağı bir ortam olmayacaktı." ifadelerini kullanan Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Mesela Irak'ın işgali olmasaydı Irak'ın işgali ile ortaya çıkan çok sayıda terör örgütü bugün dünyada var olmayacaktı. Öncelikle bu ülkeleri işgal eden emperyalist güçlerin şunu görmesi gerek ki terörün gelişmesinin kaynağı emperyalistlerin ülkeleri işgalidir. Afgan halkına yazık değil mi? Önce 1979'da Rusya'nın işgali, onların çekilmesinin arkasından Amerikan işgali. On milyonlarca insan sürekli yokluk içerisinde ama tepelerinden bombaların yağdığı bir hayatı neredeyse 40 senedir yaşıyor. Ondan sonra birtakım terör örgütleri de kendi halkına eziyet etmeye başlıyor. Dolayısıyla uluslararası terör kaynağını oluşturan bu işgal meselesinin uluslararası sistem tarafından çözülmesi şarttır. Ayrıca işgal terörü ortaya çıkardığı gibi buna eş zamanlı olarak ortaya çıkardığı bir başka şey de maalesef küresel göçtür, önlenemeyen yasa dışı göç meselesidir. Eğer bu işgaller olmasaydı, terör örgütlerinin Asya'da, Afrika'da ortalığa dehşet saçan tavırları olmasaydı bugün çok sayıda insanın belirsiz ve hatta ölüme göç eden göçmen yolculukları olmayacaktı. O uçağa karşı hücum eden insanların görüntüsü insanlık duygusu olan herkesin yüreğini paralamalıdır."
Kurtulmuş, bir daha hiçbir ülkenin benzer duruma düşmemesini sağlayacak siyasetin nasıl geliştirilebileceğinin üzerinde durulması gerektiğinin altını çizerek, "Biz Türkiye olarak Afgan halkının yanındayız. Afgan halkı bizim dostumuz, kardeşimiz, tarihsel ilişkilerimiz olan önemli bir halktır. Büyük kültürlerin merkezi, medeniyeti olmuş bir ülkeden bahsediyoruz. Bu ülkenin adı terörle, yoklukla, kıtlıkla, insan katliamlarıyla anılacak bir ülke değildir. Ümit ediyoruz, dua ediyoruz ki Afganistan'da en kısa zamanda işler normale döner ve yeniden küllerinden doğarak o tarihteki görkemli kültür ve medeniyet ülkesi olan Afganistan haline gelir." diye konuştu.
Kurtulmuş başkanlığındaki heyette Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Ömer İleri ve Mustafa Şen, Milletvekilleri Osman Aşkın Bak, Muhammed Avcı, Hasan Turan, İffet Polat, MKYK üyeleri Mücahit Birinci, Metin Külünk, Melek Şimşek, Seda Sarıbaş, Ahmet Fethan Baykoç, Bayram Şenocak ve Hikmet Ayar yer alıyor.
