İSTANBUL (AA) Kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarları Mümtazer Türköne, Şahin Alpay ve Ali Bulaç ile gazetenin sorumlu yazı işleri müdürü Mehmet Özdemir'in, haklarında verilen ve istinaf mahkemesince onanan hükümlerin Yargıtay tarafından bozulması sonrası yeniden yargılanmalarına İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada sanıklar Türköne, Alpay ve Bulaç avukatlarıyla katıldı. Duruşmada, ifadesine başvurulan CHP eski milletvekili Prof. Binnaz Toprak, sanık Alpay'ı akademisyen kimliğiyle tanıdığını, fikirlerini paylaşmaktan hoşlanan biri olduğunu, din ve laiklikle ilgili yazılar yazdığını söyledi.
Duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan akademisyen Zekeriya Tüzen ise tanık olarak verdiği ifadesinde, Alpay'ın tam zamanlı bir akademisyen olarak çalıştığını, FETÖ ile ilgili bir konusuna şahitlik etmediğini belirtti.
Tanık ifadelerinin ardından sanıkların talepleri alındı.
Sanık Türköne, sağlık sorunları olduğunu ve yurt dışındaki tedavi imkanlarını değerlendirmek istediğini belirterek hakkında yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını istedi.
Sanık Bulaç ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin(AİHM) 8 Haziran'da, hakkında hak ihlali yapıldığına dair verdiği kararı mahkeme heyetine sundu.
Fransızca olan metnin çevirisi için 30 bin lira istendiğini ifade eden Bulaç, kararın mahkeme aracılığıyla Adalet Bakanlığı'na gönderilerek çevirisinin yapılmasını istedi.
Ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Türköne hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının, firari sanık Mehmet Özdemir hakkındaki yakalama kararının infazının beklenilmesine hükmetti.
Tanıklar Ümit Erol ile Hüseyin Gülerce hakkında tebligat çıkarılmasını ve sanık Alpay hakkındaki AİHM kararının Türkçe çevirisinin istenilmesine karar veren heyet duruşmayı 11 Ocak 2022'ye erteledi.
Davanın geçmişi
FETÖ yayın organı olduğu gerekçesiyle kayyuma devredildikten sonra kapatılan Zaman gazetesinin eski yazarlarının da arasında olduğu 11 sanık, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde çeşitli suçlardan yargılanmıştı.
Mahkeme heyeti, 6 Temmuz 2018 tarihli duruşmada, sanıklar Ali Bulaç ve Şahin Alpay'ı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 8 yıl dokuzar ay, Mümtazer Türköne ve Mustafa Ünal'ı ise aynı suçtan 10 yıl altışar ay hapisle cezalandırmıştı.
Sanık Ahmet Turan Alkan'ı da aynı suçtan 8 yıl 9 ay hapisle cezalandıran heyet, tutuksuz sanıklar Mehmet Özdemir, İhsan Duran Dağı, Lalezar Sarıibrahimoğlu, Nuriye Ural ve Orhan Kemal Cengiz'in ise "anayasal düzen, TBMM ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "silahlı terör örgütü üyeliği" suçlarının tümünden, suçların kanuni unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraatlerine hükmetmişti.
İstinaf onadı, Yargıtay bir kısmını bozdu
Kararın ilk temyiz yeri olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi (istinaf), yerel mahkeme kararını 25 Haziran 2019 tarihinde duruşmasız olarak değerlendirmişti. Daire, yerel mahkemenin 6 Temmuz 2018 tarihli kararını yerinde görerek onamıştı.
Kararın ikinci temyiz edildiği Yargıtay 16. Ceza Dairesi ise 24 Eylül 2020'de verdiği kararla bazı sanıklarla ilgili kısmı bozma, bazı sanıklarla ilgili ise kısmi onama kararı vermişti.
Buna göre, sanıklar Bulaç, Alpay ve Türköne hakkındaki hükümler, eksik inceleme nedeniyle bozulmuştu. Sanıkların eylemlerinin mevcut dosya durumuna göre "örgüte yardım" suçunu oluşturduğunu belirten yüksek daire, dosyadaki eksik incelemeler tamamlandıktan sonra karar verilmesi gerektiğini belirtmişti.
Ayrıca tutuklu sanık Mümtazer Türköne'nin tutuklu bulunduğu süre dikkate alınarak tahliyesine karar veren daire, uzun yıllardır Zaman gazetesinde çalışan ve en son sorumlu yazı işleri müdürlüğüne kadar yükselen sanıklardan Mehmet Özdemir ile ilgili verilen beraat hükmünü de hukuki durumu tayin ve takdir edilmeden, yetersiz gerekçe ve eksik araştırmayla karar verildiği gerekçesiyle bozmuştu.
Sanıklardan Şahin Alpay, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle başvuruda bulunmuştu.
AYM Genel Kurulu, 11 Ocak 2018'de tutuklu yargılanan Şahin Alpay'ın, "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı" ile "ifade ve basın özgürlükleri"nin ihlal edildiğine karar vermişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM’nin ihlal kararına direnerek, Alpay'ın tahliye talebini reddetmişti. Alpay, ihlal kararının uygulanmaması nedeniyle "kişi hürriyeti ve güvenliği haklarının ihlal edildiği" gerekçesiyle yeniden AYM'ye başvurmuştu. AYM, 16 Mart 2018'de Alpay ile ilgili yeniden ihlal kararı vermişti. Bu kararın ardından durumu yeniden değerlendirilen Alpay, 17 Mart 2018'de adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliye edilmişti.