Yırtıcı türleriyle belgesellere konu olan ilçenin sarıçam ormanları, bozayı, kurt, vaşak, tilki, domuz gibi yaban hayvanlarının yanı sıra çeşitli kuşlara da barınma ve üreme imkanı sunuyor. Bölgede faaliyet yürüten KuzeyDoğa Derneği görevlileri ise bu olanakları değerlendirerek yurt içi ve dışından ilçeye gelen bilim insanlarıyla yaban hayvanlarını izleme, iz sürme, yakalama, kapan kurma gibi konularda çalışmalar yapıyor.
Hırvatistan'ın Zagreb Üniversitesi Biyoloji Bölümünde Prof. Josip Kusak da üzerinde araştırmalar yaptığı kurtların sahadaki izini sürerek fotokapanlarla da gece gündüz bu hayvanların hareketliliğini gözlüyor.
Sarıkamış'taki kurtların yaşam koşulları benzersiz
Prof. Josip Kusak, AA muhbirine, KuzeyDoğa Derneğinin daveti üzerine 2011 yılında bölgeye gelerek kurtlar üzerinden çalışma yaptığını söyledi.
Kurt yakalama çalışmasına katılmak üzere bu yıl da bölgeye geldiğini ifade eden Kusak, şöyle konuştu:
"Bu alandaki kurtların yaşam biçimini öğrendik. Kurt, her yerde kurttur. Kurtlar, kutuplardan çöllere kadar çok geniş bir yayılış alanında yaşarlar. Farklı ortam koşullarına, gerçekten çok uyumludurlar. Sarıkamış bölgesindeki koşullar çok ilginç çünkü dünyada kurtların çok iyi çalışıldığı diğer pek çok yerde, buradaki koşullar görünmüyor. Sarıkamış'taki kurtlar üzerine çalışılmamış, koşullar gerçekten benzersiz ve kurtların insan baskısının olduğu bu çevreye nasıl adapte olduklarını öğrenmek ilgi çekici."
Kusak, Sarıkamış'taki kurtların genelde yüksek kesimlerde yaşadığını belirterek, bu yırtıcının yerleşim yerlerine yakın bölgelere sadece kışın çiftlik hayvanlarını yakalamak için indiğini dile getirdi. Kusak, şöyle devam etti:
"Burada kurtların eski masallardakine benzer yaşadıklarını öğrendim. Böyle şeyler Avrupa'nın ve dünyanın başka pek çok yerinde yoktur. Burada öğrendiğimiz şey, bu kadar çok insana ve çiftlik hayvanına rağmen, insanların kurtlara, kurtların da insanlara tolerans gösterdiği, böylelikle bir arada ve birbirlerine yakın yaşayabildikleridir. Bu durum, koruma tedbirlerinin ardından kurtların geri döndüğü Batı Avrupa'da imkansız olarak düşünülmektedir."
İnsanlar da onlarla beraber yaşamanın kendince yollarını bulmuşlar
Kusak, kurtları her yıl kış aylarında saydıklarını bazen sürülerin 10 bireye kadar çıktığını aktararak, bölgede kurtlar ve diğer yırtıcılar için yeterince yaşam alanının bulunduğunu ifade etti.
Kusak, "Üç büyük yırtıcı burada bulunuyor ve insanlarla onlarla beraber yaşamanın kendince yollarını bulmuşlar. Dolayısıyla bu çok benzersiz bir deneyim ve sistemin nasıl çalışabileceğini belgelemek ve dünyanın geri kalanına göstermek için çok önemli. Evet korunuyorlar ama çok fazla yönetim yok. Yönetim, devletin korumaya aktif katılımı ile olur. Burada insanlar hayvanlarını korumaları gerektiğini biliyorlar. Dünyanın diğer bazı ülkelerinde, Hırvatistan’da da olduğu gibi, devlet korunan türler ile ilgileniyor ve eğer korunan türler tarafından kişinin mülkiyetine zarar gelirse, o zaman devlet zararı öder." değerlendirmesinde bulundu.