Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, geçtiğimiz günlerde Erdek Körfezi'nde yaptığı dalışta Marmara Denizi'nde yeniden müsilaj oluşumunu tespit etti. Sarı, 2021 yılında görülen müsilajın ardından Marmara Denizi'nde ciddi bir tehlike bulunduğunu belirterek, bu durumun devam etmesi halinde ciddi çevresel ve ekonomik zararlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Müsilaj Neden Yeniden Ortaya Çıktı?
Prof. Dr. Sarı, müsilajın tekrar oluşmasındaki ana nedenin Marmara Denizi'ne atık yükünün azaltılamamış olması olduğunu vurguladı. 2021'de Marmara Denizi için oluşturulan 22 maddelik eylem planının, denizin atık yükünü azaltmaya yönelik 14 madde içermesine rağmen, ilerleme sağlanamadığını belirtti. 2024 yılı itibarıyla, evsel atıkların yalnızca %51.7'sinin ileri arıtma sistemlerinden geçirildiğine dikkat çeken Sarı, bu oranın yetersiz olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın Marmara Denizi'nde yayılma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. Erdek Körfezi'nde tespit edilen müsilajın, birkaç hafta içinde Marmara'nın diğer bölgelerine yayılabileceğini söyledi. Müsilajın oluşumundaki üç ana faktörün deniz suyu sıcaklıklarındaki artış, deniz koşullarındaki durağanlık ve kirlilik olduğunu ifade etti.
Hızlı Önlemler Alınmazsa Ekosistem Tehlikeye Girebilir
Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi'nin temizlenmesi için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Özellikle arıtma tesislerinin etkinliğinin artırılması, denetimlerin güçlendirilmesi ve denize zehir taşıyan derelerin kontrol altına alınması gerektiğine dikkat çekti. Aksi takdirde, müsilajın ekosistem ve turizm üzerinde büyük zararlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Marmara Denizi'ni Koruma İçin Toplumsal Farkındalık Şart
Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi'nin bir atık çukuru haline gelmemesi gerektiğini belirterek, "Deniz bir yaşam alanıdır" diyerek tüm tarafların bu anlayışla hareket etmesi gerektiğini söyledi. Bu kapsamda yerel ve merkezi yönetimlerin sorumluluk alması gerektiğini ifade eden Sarı, Marmara Denizi'ni kurtarmanın mümkün olduğunu ancak bunun için hızlı ve etkili adımlar atılması gerektiğini belirtti.