Kentin farklı ilçelerinde çıkan orman yangınlarıyla havadan ve karadan etkin mücadele sürüyor.
Söndürme çalışmalarına işçilerin yanı sıra gönüllü vatandaşlar da destek veriyor. Gönüllülerden 21 yaşındaki Mustafa Özcan'ın, arazöz hortumu taşıdığı sırada kayalıklardan düşerek ayağını, şehit polis memuru eşi 53 yaşındaki Yıldız Kuloğlu da alevlere kovayla su taşırken düşerek kolunu kırdı.
"Vatanım yanarken burada yatağa bağlı olmak çok zoruma gidiyor"
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavileri süren yaralılardan Özcan, AA muhabirine, Köyceğiz'deki yangının çıktığı akşam kovalarla su taşıyarak söndürme çalışmalarına destek verdiklerini anlattı.
Alevlerin yerleşim yerlerine yaklaştığını duyunca Zeytinalanı Mahallesi'ne geçtiğini aktaran Özcan, şunları belirtti:
"Geldiğimde insanlar evlerini taşıyorlardı. Yollar çok kalabalıktı. İnsanların halini görünce çok üzüldüm, canım sıkıldı. Eve gittim. Araç bulamayınca amcamın motosikletini habersiz aldım. Ağaçlarımız, dağımız, vatanım yanıyordu. İlk gittiğimde insanlar telaş ve panik halindeydi. Yangın söndürme işçilerine yardım etmek için hortumları çekip, birleştirdik. Bir yandan suyla müdahale ediyorduk, bir yandan alevlere toprak atıyorduk. Bu sırada geri dönerken kayanın üzeri ıslanmış fark etmeyince yere düştüm. İlk düştüğüm yerde ayağım kırıldı, sonra yuvarlanarak ikinci yere düştüm. Orada bulunan ablalar yanıma geldi. Bana su verdiler, yardım ettiler. Ambulansı çağırdılar. Ben oraya yardım için bir şeylere faydam olsun diye gittim ama zararım oldu. Bu benim çok zoruma, ağırıma gitti. Vatanım yanarken burada yatağa bağlı olmak çok zoruma gidiyor. Ayağım iyileştikten sonra kaldığım yerden devam edeceğim."
Ne zaman yangın sönerse o zaman evine döneceğini aktaran Özcan, "Beni kurtaran ablalara, 'Ne olur babama haber etmeyin, beni duyarsa su taşımayı bırakır.' der dedim. Amcamı aramalarını istedim ama babamı aramışlar." dedi.
Herkes seferber oldu
Hastanede tedavisi süren şehit eşi Yıldız Kuloğlu ise alevlerin yaklaştığını duyunca eşyaları ve çantaları hazırladıklarını söyledi.
Kardeşiyle otururken "yanıyoruz" diye telefon geldiğini aktaran Kuloğlu, "Biz de elimize geçen malzemelere su doldurarak koştuk. Kovalarla su taşırken bir anda kaydım ve kolumun üstüne düştüm. Kolum kırıldı. Hepimiz yangını söndürmek için seferber olduk. Çeşmeleri açtık. Kardeşimin 10 yaşındaki kızı kovaları doldurdu, ben taşıdım. Allah'a şükür alevler yayılmadan söndürdük. İnşallah bu yangınlar tez zamanda biter de herkes bir refaha kavuşur." ifadesini kullandı.
Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhakemi Turhan Toğan ise yangınlar nedeniyle tüm servislerde anında hizmet verebilmek için hazırlık yaptıklarını kaydetti.
Bu süreçte basit karbonmonoksit zehirlenmeleri ve kırıklara müdahale de bulunduklarını belirten Toğan, "Bizler sağlık çalışanlarımızla yangınla mücadele eden vatandaşlarımızın ve ekiplerin yanındayız, hazırız. Allah bize böyle felaketi bir daha yaşatmasın." diye konuştu.