KONYA (AA) Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Afganistan'dan Türkiye'ye göçle ilgili evrensel hukuk kurallarının uygulanması gerektiğini belirterek, "Bugün Avrupa Birliği'nin bir ülkesi diyor ki 'Ben 10 göçmen alırım.' Bunu esefle kınıyoruz." dedi.
Sarıgül, Mevlana Müzesi'ni ziyaretinin ardından Mevlana Meydanı'nda basın mensuplarına yaptığı açıklamada, sevgiden ve hoşgörüden yana olduğunu söyledi.
Dünya barışının toplumların huzuru için önemine dikkati çeken Sarıgül, "Biz yıllardır 'Sevgi kazanacak.' diyoruz, sevgi kazansın istiyoruz. Dün Hacı Bektaşı Veli’nin dergahındaydık. Bugün Mevlana Hazretleri'nin huzurundayız. Hacı Bektaşı Veli, 'İncinsen de incitme.' diyordu. Mevlana Hazretleri de 'Gel, gel. Ne olursan ol, yine gel.' diyor, 'Sevgi, her türlü derde devadır.' diyor. Dünya barışının formülü bu sözlerdir." ifadelerini kullandı.
Birlik ve beraberliği korumanın da sevgiyle mümkün olabileceğini belirten Sarıgül, "Türkiye'nin en önemli meselesi birlik ve beraberliğidir. Bunu zedeleyenler, alet olanlar yanlış yoldadır. Sayın Cumhurbaşkanı, birkaç gün önceki bir televizyon programında 'Biz ne zaman birlik olacağız?' dedi. Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerine ve arzusuna katılmamak mümkün değil. Ben de Mevlana’nın türbesinden şu çağrıda bulunuyorum, Anayasamıza göre cumhurbaşkanı, Türk milletinin birliğini temsil eder. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan birlik içinde olmamızı sağlayacak adımlar atmasını istiyorum. Siyasetçilerin de kullandıkları dile ve üsluba dikkat etmelerini bekliyorum." diye konuştu.
Sarıgül, bir gazetecinin Afganistan'a ilişkin sorusu üzerine şunları kaydetti:
"Afganistan'daki rejim değişikliği tabii ki Afgan halkının vereceği karara bağlıdır ama özellikle Afganistan'dan Türkiye'mize gelmekte olan göçle ilgili olaraj evrensel hukuk kurallarının uygulanması lazım. Bugün Avrupa Birliği'nin bir ülkesi diyor ki 'Ben 10 göçmen alırım.' Bunu esefle kınıyoruz. Kaç tane Avrupa ülkesi varsa o gelen göçü eşit sayıda almalı. Bütün göçü Türkiye Cumhuriyeti'ne bırakmak insafsızlıktır. Doğru bir olay değildir. Avrupa Birliği'ne çağrıda bulunuyorum, lafa geldiği zaman barışı, demokrasiyi, insan haklarını konuşuyorsunuz ama göçe sıra geldiği zaman 'Türkiye, göçe baksın.' diyorsunuz. Bu, doğru bir yaklaşım değildir."