EYT Federasyonu Genel Başkanı Gönül Boran Özüpak ve Başkan Yardımcısı Alper Özüpak, EYT mağdurlarının haklı mücadelelerinde onlara her zaman destek verip EYT mücadelesinin lideri oldular. Alper Özüpak bu mücadeleye dair bir köşe yazısı yazarak EYT mücadelesini kaleme döktü.
"EYT Mücadelesinin Öğrettikleri"
Alper Özüpak'ın "EYT Mücadelesinin Öğrettikleri" başlıklı yazısı :
Zor zamanlar güçlü insanlar oluşturur.
Hayatın acımasız yüzü, yaş kaç olursa olsun karşımıza çıkmaya, bize ders vermeye devam ediyor.
Her gün yeni insanlarla tanışıyoruz, ama bazen bu yaşadığımız hayatın dahi bize geç öğrettiği şeyler oluyor. Daha çok şeyler yaşayacağımızı her geçen gün daha çok anlıyoruz.
Pişmanlıklar yaşamaya, öğretilere devam ederken, hayatın her anı bize farklı bir yaşanmışlık sunuyor.
Dedelerimizden babalarımızdan farklı hayatlar yaşasak da bizler onların bize bıraktığı iyi insan olabilme düsturuyla yaşıyoruz. Gelecek sorunlara karşı hazırlıklar yapmamızı hep öğütlemelerine rağmen bizler yine hata yapmaya devam ediyoruz.
Zamanında tavır koymak, insanlar üzülmesin diyerek sorunları görmemezlikten gelmek, bize kötü gelenlere bir şeyler kırılmasın, birileri üzülmesin, diyerek kendimizi üzmenin hiç doğru olmadığını yaşadıkça öğrenmeye devam ediliyoruz.
Bizler hayat paylaşınca güzel, öğretisiyle büyüyen, hayatın her noktasını paylaşarak, iyi insanlar olmak için yola çıkmış ve bugün geldiğimiz noktada milyonların umudu, milyonların sesi olmaya gayret ederken, bizden giden, bizden uzaklaşan yaşamdan kaçırdıklarımız ve bundan sonraki süreçteki yol haritamızla yeni ufuklara yol açmaya devam edecek gibiyiz.
Hatalar insanı olgunlaştırıyor ve yeni adımlar atmanıza neden olurken, bizim bu süreçten sonra hayatı daha yavaş ve daha mantıklı yaşamak adına, bizi yoran, bizim zamanımızı çalan ve hayatı boyunca kimseye faydası olmamış olan insanlardan uzaklaşarak, dar bir kadroda bize iyi gelen insanlarla yol yürümeye devam edilmesini yeni yeni öğrenmiş olmanın huzuru içinde yarınlara yelken açıp, dost meclisinde dostlarla beraber bundan sonraki hayatımızı daraltma zamanımız gelmiş ve geçmiş. Bu süreç içinde de anlamsız ve hiç yan yana olunmayacak insanlara değer vermenin üzüntüsü yaşıyoruz.
Küçük şeylerden mutlu olanları asla bırakmayın!
Hayatın en güzel yaş aralığında olduğumuzu unutmayalım, dostları baş üstünde taşırken buna değmeyecekleri ayıklayıp hayatın kalanını kendimize ayırma zamanımız gelmiş de geçmiş bile.
Birbirimizin küçük kusurlarını hoş görmezsek arkadaşlıktan bir şey anlayamayız. Dostluk illa yan yana diz dize olmak değildir. Asıl can cana kalp kalbe olmaktır.