Sümela Manastırı'nda, Hristiyan aleminde "Meryem Ana'nın göğe yükseliş günü" olarak kabul edilen ve kutsal sayılan 15 Ağustos'ta düzenlenecek ayini yönetmek için kente gelen Bartholomeos, Ortahisar ilçesine bağlı İskenderpaşa Mahallesi'ndeki Santa Maria Katolik Kilisesi'ni ziyaret etti. Bartholomeos'u kilisenin sorumlusu peder Massimiliano Palinuro ve diğer ilgililer karşıladı.
Bartholomeos, buradaki akşam duasının ardından verdiği vaazda, birkaç yıllık aradan sonra tekrar Trabzon'da bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Tarih ve anıtlar bakımından zengin olan bu harika bölge ve göz kamaştırıcı şehrin, burada yaşayan ve geçmişte yaşamış olan halkların dinamizmini ortaya koyduğunu vurgulayan Bartholomeos, şöyle devam etti:
"Aynı zamanda onu çevreleyen hayranlık verici doğa, yaratılmış olanın insanların etkileşimleri tarafından nasıl daimi bir saygı görmesi gerektiğini anlamamızı sağlıyor. Doğu Kilisesi'nin bugün andığı, Allah'ın Validesi'nin Ebedi İstirahati ve Göğe Alınması Büyük Bayramı'nda, münasip olduğu üzere bu yerlerin hatırasını yüceltmeye geldik ve bu mahalli kilisenin pederi Palinuro'nun sıcak daveti sayesinde şu anki akşam dualarını kardeş kilisemiz olan Roman Katolik Kilisesi'nin buradaki Azize Meryem Kilisesi'nde kutladığımız için özellikle onur duyuyoruz ve kendisine kalbi şükranlarımızı sunuyoruz."
Bartholomeos, kardeşlerin birlikte bulundukları, dua ettikleri ve iş birliği yaptıkları, kendilerini ayıran küçük farklılıkları tanıyıp sevgiyle bunları aştıkları zaman göklerdeki sevincin dizginlenemeyeceğinin altını çizerek şu değerlendirmede bulundu:
"İşte, bugün kesinlikle bu sevince ve herkesin dua edip iş birliği yaptığı bu coşkuya iştirak etmekteyiz. Bu, 15 sene önce bu cemaatin başına gelen elim olayı, her şeyi yapabilen Allah'ın önünde anmak için bir fırsattır. Nitekim bu cemaat daha sonra affetmek ve diyalog kurmak için kesinlikle yeniden güç ve kabiliyet bulmuştur. Çünkü Hristiyanlar arasındaki ve Hristiyanlar ile diğer inançlardan olanlar, burada özellikle Müslüman kardeşlerimizle yaşanan diyalog ve karşılıklı tanıma, var olmalarının hiçbir nedeni olmayan keskinlikleri törpüleme, yanlış anlaşılmaları aydınlatma ve korkuları silmeye muktedirdir. Peder Massimiliano'ya ve yerel Katolik cemaatine teşekkür ederken sizlere hayatlarınızda her türlü ruhani başarıyı diliyor, Mesih'in Kutsal ve Büyük Kilisesi'nin, Ekümenik Patrikhane'nin ve kendi tevazumuzun yakınlığını, sevgisini ve takdisini getiriyoruz."
Sümela Manastırı'nda yarın yapılacak kutsal ayin için kendilerine yeniden fırsat veren ülkenin yetkili makamlarını ve yerel mercilerini özellikle andığını dile getiren Bartholomeos, "Bu önemli anıtı kurtarmak, restore etmek ve hak ettiği görkeme kavuşturmak için gösterilen büyük çaba, bu çalışmaları yerine getiren Türkiye yetkili makamlarına bir teşekkürü gerekli kılıyor, dini merasim için bize sağlanan izinler için de ayrıca teşekkür ediyoruz." dedi.
Bartholomeos, "Neden Hristiyan ve özellikle Ortodoks geleneğine göre önemli olan bu yere tekrar dönüyoruz?" sorusunu yönelterek şunları kaydetti:
"Kesinlikle etkileyici bir hatıra, geçmiş zamanlara ait bir anı ya da romantik nostalji için değil. Dua etmek için, Rabb'in aziz bedeni ve kanı etrafında toplanmak için Rabb'in hizmetinde kendi hayatlarını sunmuş olan tüm azizlerle birlikte, gerçek hayata geçen, onun tamamen kutsal validesi Meryem'i anmak için buraya dönüyoruz. Dönüyoruz çünkü burada onların canlı mevcudiyetlerini hissediyoruz, onların dualarını ve mezmur terennümlerini işitiyoruz. Dönüyoruz çünkü bizim hislerimiz, kutsal ikonaların var olduklarına tanıklık ettikleri azizlerin görünmez huzurunda canlıdırlar. İncil yazarı Aziz Luka'nın şu sözleri bizim için bir kez daha çınlıyor: 'Size şunu söyleyeyim, bunlar susacak olsa, taşlar bağıracaktır.' O halde Rabb'e şükretmek için dönüyoruz, öyle ki sessizlik içindeymiş gibi görünsek de büyük manastırın adandığı Rabb'in tamamen kutsal validesine ilahiler ve övgüler yükseltmeye devam ediyoruz."
Meryem Ana'nın kutsallığını, çeşitli alıntılarla cemaate anlatan Bartholomeos, vaazını şu sözlerle tamamladı:
"Biz de çok çeşitli sebeplerden dolayı ortaya çıkan çatışmalarla tepetaklak olan insanlığı onun annelik teveccühüne emanet edelim. İnsanın refahını değil, küçük grupların refahını gözeten ekonomik doymazlık nedeniyle acı çeken halkların refahını ona emanet edelim. Çoğu kez parçalanan, dikkatle korunması gereken değil, çıplak bırakılabilecek bir varlık olarak görülen, bunun sonucu olarak korkutucu yangınlar ve sel baskınları ile karşılaştığımız yaratılmış olanın güzelliğini ona emanet edelim. Koronavirüs salgınının hala kurbanı olan insanlığı ona emanet edelim ve kiliselerimizi ona emanet edelim, öyle ki selamet ve dünyanın kurtuluşu için kurtarıcının verdiği öğretiye gerçekten sadık olmayı bilsinler."
İlahilerin okunduğu akşam duasında kilisenin sorumlusu peder Palinuro, Bartholomeos'a çoban ikonası takdim etti.
Toplulukla bir süre görüşen Bartholomeos, 15 yıl önce silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden rahip Andrea Santoro'nun öldürüldüğü bölümde dua etti.