Henüz 8 yaşındayken başladığı kalaycılıkta 47 yılı geride bırakan Metin Osanmaz, çırak yetişmeyen mesleğinin son temsilcilerinden biri olarak gücü elverdiğince çalışmaya devam etmek istiyor.
Osanmaz, mesleğe başladığında bakır kaplar revaçta ve kıymetliydi. Özellikle de bakır işçiliğinin meşhur olduğu memleketi Gaziantep'te, mutfaklarda bakır yapımı malzemeler kullanılıyordu. Mesleğe adımını attığında 8 yaşındaydı Metin Osanmaz. Şimdi 55 yaşında. Kalaycılıkta 47 yılı geride bıraktı.
Gaziantep'te, 9 çocuklu bir ailenin evladı olarak dünyaya gelen Metin Osanmaz, maddi imkansızlıklar nedeniyle hiç okula gidemedi. Çarşıda gezerken kalay ustalarına özenen Osanmaz, 8 yaşındayken bir dükkanda çırak olarak işe başladı.
Dökümcü ustası babasının yolundan gitmeyerek kalaycılığı seçen Osanmaz, Gaziantep'in yanı sıra Adıyaman, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa'daki köylere 23 aylığına giderek seyyar kalaycılık yaptı. Metin Usta, 15 yıl önce eşi ve 4 çocuğuyla İstanbul'a taşındı ve mesleğini Süleymaniye'deki sürdürmeye başladı.
Yılların yorgunluğuna aldırmayan, her sabah Yedikule'deki evinden işi için yola koyulan Osanmaz, ateşin önünde, eskiyen ve yıpranan bakır kap kacakların ömrünü uzatıyor.
Meslek öğrense de okumamanın zorluklarını da yaşadı
Osanmaz kalaycılığa 8 yaşındayken bir hevesle başladığını belirterek, "Çarşıda gezerken kalaycıları gördüm. Girdim, çıraklık yapmaya başladım. Okul okuyamadım. Meslek öğrendim ama okumamanın da zorlukları çok. Bir diplomam yok. Ehliyet dahi alamıyorum. Onun için pişmanım okumadığıma." dedi.
İşini sevdiğini dile getiren Osanmaz, eskiden her yıl köylere giderek evlerde kalaycılık yaptığını anlattı. Osanmaz, "O zamanlar köylerde bakır daha çoktu. Rağbet çok olduğu için bizi çağırırlardı." ifadelerini kullandı.
Babası ve kardeşlerinin İstanbul'a daha önceden geldiğini, kendisinin ise sonra göç etmeye karar verdiğini dile getiren Osanmaz, "Çok geç kalmışım, keşke daha önce gelseydim. Burada çalışmak daha iyi. Her şey bol. Antep'te işçilik çok ama burada para yönünden daha iyiyim. Kazancımız daha fazla." şeklinde konuştu.
Sabah 07.00'de kalkarak otobüsle işe gittiğini belirten Osanmaz, "Patronlar çayı demliyorlar. Ben geliyorum, kahvaltımızı yapıyoruz. İş elbisemi giyiyorum. Sonra başlıyorum işe. Çalışma süresi işin durumuna bağlı. 6810 saati buluyor bazen. Ürününe göre değişiyor. Büyük mal oluyor, 23 tane yaptığımda akşam oluyor ama küçük mal olduğunda sürekli çalışıyorum." dedi.
İstanbul'da bu mesleği yapan 34 kişiden biri...
Metin Osanmaz, 47 yıldan beri bu mesleğin içerisinde olduğunu belirterek, işinin zorlu yönünü "Kışın dışarıda kap yıkamak, yazın ocağın başında kap kalaylamak." olarak tanımladı.
Osanmaz, İstanbul'da mahalle aralarında dolaşanlar dışında kalaycılık mesleğini yapan 34 kişi olduğunu söyleyerek, kalaycılara talep olduğunu, restoranların yüzde 8090'ının internetten araştırarak kendilerini bulduğunu anlattı.
Gaziantep'te 23 çırak yetiştirdiğini ancak İstanbul'da bunu yapamadığını aktaran Osanmaz, "Gelmiyor kimse. Memlekette bakır imalatı olduğu için onlar çırak yetiştiriyorlar ama İstanbul'da yok. Herkes masa başında, bilgisayar başında iş istiyor. Böyle zorlu bir iş yapmıyorlar. Kış günü soğukta kimse kap yıkamaz. Yazın kimse ocağın başına gelip de, 'Ben bu sıcakta bir kap kalaylayayım, bir şeyler öğreneyim.' demiyor. 8090 derece ocağın sıcaklığı. Yıpranıyor insan. Gençler rahat iş istiyor. Onun için yanaşmıyorlar. Üzülüyoruz. Mesleği yapacak kimse kalmıyor." diye konuştu.
Bakır kullanımının yıllar içinde azalmasının nedenini malzemesinin pahalı olmasına bağlayan Osanmaz, "Bundan 6 ay önce kalayın kilosu 50100150 liraydı. Şimdi 470 lira. Tüp 210220 lira olmuş. Malzeme çok pahalı. Bir de bakırın ham maddesi çok pahalandı. Ham bakırın kilosu 120130 lira. O yüzden de rağbet düşüyor." değerlendirmesini yaptı.
Bakır mutfak eşyası kullanımında eskiye dönüşün de yaşandığına dikkati çeken Osanmaz, özellikle gelir durumu yüksek vatandaşların birçoğunun hem sağlıklı hem de yemeğin lezzetli pişmesini sağladığı için bakırı tercih ettiğini, kimi vatandaşların da evine şark köşesi kurduğunu dile getirdi.
Metin Osanmaz, bakır ürünlerin yeniden tercih edilmesinin kendisini mutlu ettiğini belirterek, bakır kullanımı artarsa mesleğinin de sürebileceğini, o zaman gençlerin de bir ihtimal gelip bu işi öğrenebileceğini kaydetti.
"Ben gücüm yettiği yere kadar çalışacağım. Ayakta duruncaya kadar devam edeceğim. Mesleğimi sürdüreceğim. Emekli oldum ama çalışmaya devam ediyorum. Çünkü hayat şartları elverişli değil. Onun için çalışmaya mecbur kalıyoruz." diyen Osanmaz, kalaycılık mesleğinin yok olmaması için bu konuda eğitim veren meslek liselerinin açılmasını, gençlerin bu işi yapanların yanında eğitim almasını önerdi.
Gençlerin bu mesleği öğrenmelerini istediğini vurgulayan Osanmaz, "Çünkü aç bırakmaz. Bir mesleği öğrenmeleri onlara altın bilezik." ifadesini kullandı.