Dünyanın en bilinçli seçmeni Türk seçmeni, bunun içinde de en bilinçli seçmen sağ seçmen, sağ seçmenin içinde de Ak Parti seçmenidir desek yeridir. Çünkü Ak Parti seçmeni, kendisine “Ak Koyunlar” diyen ve onları makarnacılıkla tahkir edip küçük görmeye çalışan sol seçmenden basiret ve feraset noktasında fersah fersah ilerde olduğunu ve asla partizan olmadığını bir kez daha ortaya koyarak, partisine noter tasdikli ölçülü bir ihtarname çekmiştir.


Ak Parti seçmeni öyle veya böyle partisini ihtar etme gereği duymuş ve bunu sandıkta realize etmiştir. Bu tercihini sandığa yansıtırken asla partisini de yüz üstü bırakmamıştır. Ölçüsünü biraz kavi tuttuğu ve derin mesajlar taşıyan mesajını bir ihtar ve şefkat tokadı olarak kullanarak Ak Parti’ye esaslı iki tokat atmıştır.


Yapılan onca hizmete rağmen Ankara ve İstanbul gibi mega kentlerin kaybedilmesi aslında Ak Parti adına sorunun ne kadar büyük ve derin olduğunun da ispatıdır. Çünkü bu iki şehre ve hassaten İstanbul’a Ak Parti tarafından verilen önem, bu iki şehre, esaslı bir alt ve üst yapı hizmeti olarak dönmüştür. 


Bir takım yanlış ve rahatsız edici yatırım politikalarına rağmen İstanbul, neredeyse İmparator Konstantin’den beri en büyük hizmet aldığı dönemlerden birini yaşamıştır 25 yıllık süreçte. Konstantin’den, Artemis’ten Jünstinyen’e ve Muhteşem Süleyman’ın “Muhteşem Yüzyıl’ına” böyle bir dönemsel hizmet alımı bu kadim şehirde bir elin parmakları kadar azdır. 


Peki, ne olmuştur da onca hizmete rağmen Ak Parti İstanbul’u alamamıştır? Ak Parti belediyeciliğinin şah damarı ve ana ekolu olan İstanbul kalesi neden düşmüştür? 


Bu kadim şehir, bu dönemde hizmet sıkıntısı yaşasa da bu sonuç sandıktan çıksa idi bunu anlamak daha kolay olabilirdi şüphesiz. Ama onca devasa hizmete rağmen sandıktan bu sonucun çıkması, Ak Parti’yi istikbalde bekleyen daha büyük tehlikeler için kulakları yırtıp vicdanları kanatan, kırmızı, kıpkırmızı bir alarm durumudur.


Burada Davutoğlu ve Gül gibi her derde şifa, ortaya karışık çoban salatası çözümlemeler midir mevzunun kök nedenleri ve çözümleri? Belki bir kısmı öyledir de bizce çoğu da öyle değildir. Hele hepsi hiç değildir! Sorun da, çözüm de Ak Parti’nin kendi kurumsal uhdesinde ve liderliğinde ziyadesiyle mevcuttur.


Hem İstanbul sokaklarında, hem de Anadolu’da, hala Ak Parti çok yüksek bir sahiplenilme duygusuna sahiptir ama aynı Ak Parti’ye derin bir kırgınlık ve kızgınlıkta vardır. İnsanlar bazı sorunların varlığı yüzünden Ak Partiyi suçlamamakta ve hatta bu meselelerin varlığına dönük bir kızgınlık ta görülmemektedir. 


Hayatın doğal akışı içerisinde var olabileceği kanıksanmış ve normal görülen bu tür olumsuzluklara karşı tepki vermekte Ak Parti’yi geç bırakan ve yanlış konumlandıran, yönetim kadrolarına sızmış, mevki makam sahibi olmuş makam budalalarıdır Ak Parti’nin en temel sorunu.


“Halktan kopmuş” ifadesi bile kendileri için bir şeref payesi sayılabilecek ve asla kendi çıkarları haricinde başka bir derdi olmayan adamların, Ak Parti kadroları içerisinde kendilerine yüksek temsil hakkı elde etmeleridir vatandaştaki kırgınlık ve kızgınlığın asıl sebebi.


Zira benim gözlemlediğim kadarıyla Ak Parti’nin kendisine ve bu ülkeye yapabileceği en büyük hizmet temiz olmak ve temiz kalmaktır. 


Zira kökleri 50 yılı deviren Ak Parti’nin bugünlere gelmesinde çok sayıda isimsiz kahramanın uzun yıllar durmadan, usanmadan, bitmeden ödediği, ikna edici bedeller silsilesi vardır. Bu uzun yıllar boyunca, bin bir bedeller ödenerek inşa edilen destansı hikâye, şu son dönemde çok net bir şekilde kirletilmiş ve bal tutan parmağını yalar sözü bile gelinen mevcut durumu resmetmekte aciz kalmıştır. Zira bal tutan balı yemiş parmağını ise vatandaşa yalatmıştır. 


Hem de orta parmağını!


Peki, ama kimdir bu parmağını vatandaşa yalatanlar? Ak Parti liderliği, nasıl bunları tespit ederek bu kerkenez takımını kendi ak kervanından, ak dava treninden aşağı atamamıştır?


Başkanlık sisteminin de inşasıyla birlikte, Ak Parti için deniz bitmiş kum tükenmiştir dersek çokta yersiz olmaz. Bu çıkarcı sürüsünü, trenden atmanın Ak Parti için sınırsız faydaları olacağı gibi muhtemel bir trenden atılma durumunda bu akbaba sürüsünün kanatlarının altına sığınacağı alternatif rüyasındaki abilerinin de çırasını yakacak, ocağını söndüreceklerdir. 


Zira bu takımın halk nazarında zerre-i miskal kıymeti yoktur.